Bugün, 18 Mayıs 2024 Cumartesi

ALAADDİN BABUCÇU


YOZLAZŞAN KÜLTÜR, PANAYIRLAŞAN TURİZM...

Nefes almadan anlatmaya çalışacağım bir zamanlardaki Erdek kültürünü anlayıp, şu an ile kıyaslamanızı ve nefessiz kalmamanız için de virgül aralarında nefes almanızı mutlaka öneririm !


Nefes almadan anlatmaya çalışacağım bir zamanlardaki Erdek kültürünü anlayıp, şu an ile kıyaslamanızı ve nefessiz kalmamanız için de virgül aralarında nefes almanızı mutlaka öneririm !
Tek katlı, kiremit çatılı, çoğunun duvarları toprak-saman karışımlı çamurla sıvalı, çivitle renklendirilmiş kireç badananın aydınlattığı evlerin zambak, gül, sardunya çiçekleri veya asma çardaklarının süslediği avlularında, güneşin altında çiroz balıklarının gerdanlıkta asılı siyah incileri andıran manzarasını, pencere kenarında kuruyan tarhana hamurunun pembe rengini ve kokusunu, kapıların önünde kostik ve zeytinyağının varilden bozma kazanlarda kaynatılarak, kalıp kalıp dökülen zeytin kokulu sabunlarını, zeytinciliğin yanında sürdürülen bağcılıktan kazanılan üzümlerden elde edilen şıranın bakır kazanlarda pişirilmesiyle yüzleri güldüren pekmezlerin başında, tahta tabureler üzerinde bir gün önce aynı sokakta yapılan kına gecesini çekiştiren ihtiyarların muhabbetine limon sıkarcasına kafa şişiren, çelik çomak, yakar top, saklambaç ve saka oynayan, ip atlayan çocukların seslerini, bu ilçenin geçmişindeki bir başka geçim kaynağı olan, ipek üretimi için beslenen ipek böceklerinin sevdiği yeşil yapraklı dut dallarını eşeğin sırtından indirmeye çalışan ev halkını, elini kulağına koyarak bizzat minarenin tepesinde, dört bir yöne doğru yürüyerek, kendi sesiyle(!) ezan okuyan müezzini kaldırım kenarındaki kadim değirmen taşının üzerine oturarak dinleyişimizi, Kapı Dağ’ın granitlerinden zar hanelerde el ile kesilip, yine el işçiliğiyle yollara döşenmiş kübik taşların üstünde topaç çevirmeye çalışan çocukları ve o yolların üzerinde yanan Hıdrellez zamanı ateşleriyle, şu anda tel örgülerden ve bariyerlerden (engelleyicilerden) içeriye girilemeyen Seyit Gazi Tepesi’nin sırtlarında piknik sepetleri, yaygıları ve rengarenk giysileriyle çoluk çocuk piknik yapanları, halkın kutladığı kiraz festivallerini, dalgaların arasında kımıldayan, kestane ağacından yapılmış, yediği salamuradan kararan zeytin küfelerinin deniz sularında ağarmasını gören var mı?
Erdek’te yapılmış, renkli, simli kayışları ve boyalarıyla ahşap takunyalar, ve el ürünü zarif ve kullanışlı sepetlerin ortadan kayboluşlarını, günümüz yaşam şeklini hatırlattığından mıdır bilinmez, yağlı direkten başka canlılık ve heyecan göstermeyen Kabotaj Bayramının eski halinin olmayışının, bir ulusun onuru, bağımsızlığı ve istikbali için verdiği savaşın, Kurtuluş Savaşının cephedeki sedasını en mükemmel şekilde anlatan, kurusıkı silah atımları eşliğinde, öğretici, sembolik ve bir o kadar da izleyenler için pratik anlatımlı, karanlığın, zulmün ve esaretin simgesi siyah örtüler ve zincirler altındaki, istiklalin ve özgür istikbalin sembolü genç kızın mahalli savaşçılar tarafından yedi düvelin işgalcilerinin elinden kurtarılıp, bağrındaki Türk Bayrağı’nın ortaya çıkarılışının motif leşmiş koreografisinin Erdek’in kurtuluş bayramlarında artık görülmez oluşu, yine, bu Cumhuriyetin ve Erdek’in kurtuluşu için ateş etmiş, barışta, ramazan aylarında, aynı şekilde inananlar için de görevini yapmış O, gazi topun,  bir türlü konacak yer bulunamayan(!), namus kabul ettiğimiz silahımızın yıllarca yağmurun, güneşin altında çürütüldükten sonra ortadan yok oluşunun anlamı: Bir halkın, ulusun yaşam şekli ve yapa geldiklerinin, sahip oldukları değerlerin; tek kelimeyle ‘kültürünün’ tökezlemesinden başka ne olabilir!
Orijinalliği kalmamış, kendine özgülüğü, benzersiz oluşunu kaybetmiş, maddi manevi aldırmazlığın ürünü pislik ve keşmekeşin zirvesindeki mimarinin zombiye çevirdiği anıt ağaçları ve bitki örtüsü, kenarlarına ve içlerine atılmış çuvallar dolusu çöp ve molozların arasında akan dereleri, yaş kuru her cins mama ve yeme ilave yenmemiş pilavların, sulu, yağlı sebze yemeklerinin kaldırım ve çöp kenarlarına yayılmış halleri, iyilik ruh hali ağır basanların kafalarına göre yapıp, istedikleri yerlere yerleştirdikleri karton, plastik, ahşap hayvan evleri...
Tüm bunların sevabını onlar alırken; kaldırımları kaplayan dışkılar, burun direğini kıran bölge işareti idrarlar, yetmez, hoşlanmadıklarına ve yabancı hayvanlara sürü halinde tacizler. Denizlerin altındaki çöpler,  çay bahçelerinin önünde, gezi teknelerinin hemen dibinde denize akan kanalizasyonun başka bir yerde  göremeyeceğiniz eşsiz manzarasına, keşmekeşlik, pislik ve dağınıklıkta rahmet okutacak balıkçı depolarının  bulunduğu mevkiinin bir yol, köprü oluşturduğu son gurur kaynağı, Zeytinli Ada, arkeo park projeli(!) ören yerinin savaşlarda bile görmediği yıkım ve mezbelelik halinin oluşturduğu çevre değerleri de bizim payımıza düşen sevaplar olsa gerek! Yeşil alanlarda, gezi mahallerinde, her boşlukta önümüze çıkan, her birinin müzik setinin ayrı nağme çaldığı, dönen salıncaklar, atlıkarıncalar, balon patlatma poligonları, zıp zıplar, ray üzerinde dönüp duran tren ve arabalar, sabahtan akşama aynı kovboy melodisini dinlemekten midenizin bulanacağı rodeo tezgahlarının turizm jargonundaki (mesleki dilindeki) yeri olsa olsa panayır turizmidir ve bana göre de tek  rakibimiz Gönen’dir... Ortak akıl ile bir stratejik planın ve ilkelerin konuşulmadığı, sessizce yürüyüp kendimizi alkışladığımız, taşıyanların bile anlayıp gereğini göremedikleri pankart ve dövizlerin bolluğu, ‘ bitse de gitsek’ temennileri ile izlenen bol akademik jargonlu panel ve konferansların salondaki hazirun ile kopuk, en büyük paydaş ve hedef kitle olan halk ile hiç olmayan etkileşiminin geleneksel neticesiyle sahneye konan mevzuat ısrarlı turizm haftaları, dikkatsizliğin, vizyon ve misyonların kıtlığında diğer geçim kaynaklarının günden güne azaldığı, ülkenin gerçek kurtarıcısının ‘Ulusun gerçek karakteri’ olarak tanımladığı kültürün bilgiden, sanattan ve üretkenlikten arınıp, benim anlatmaktan, sizin de okumaktan yorulduğunuz manzaraya dönmüş haliyle gelecekte çok renkli turizm modelleri ve haftaları göreceğimize inancım tam(!)               
Akıl, bilim ve erdemin bu manzarayı düzeltmesi dileğiyle esen kalın...
 

  • BIST 100

    10643,58%3,14
  • DOLAR

    32,20% -0,21
  • EURO

    35,04% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2496,63% 1,25
  • Ç. ALTIN

    3989,88% 1,04
  • Cumartesi 28.4 ° / 12 ° Güneşli
  • Pazar 23.2 ° / 11 ° false
  • Pazartesi 24.8 ° / 11.7 ° Güneşli

Balıkesir

18.05.2024

  • İMSAK 04:00
  • GÜNEŞ 05:44
  • ÖĞLE 13:10
  • İKİNDİ 17:04
  • AKŞAM 20:25
  • YATSI 22:02