3 Mayıs “Dünya Basın Özgürlüğü Günü”ydü.
Basın özgürlüğü, gazetecilerin kişisel özgürlüğü olarak düşünülemez. Gazeteci, bu özgürlüğü toplumun gerçekleri öğrenmesi hakkı adına kullanır, kullanmalıdır.
Türkiye, “Dünya Basın Özgürlüğü” endeksine göre kaçıncı sırada biliyor musunuz? 180 ülke arasında, 158’inci!
Sedat Simavi’nin deyimiyle gazetecilerin, kalemlerini satmamalarını, gerektiğinde kırmalarını dileyelim ve “Dünya Basın Özgürlüğü Günü”nü kutlayalım, önce.
Gazetecilerin, peşinde koşarken hiç unutamadıkları haberleri ve anıları vardır. Bunlardan ikisini sizlerle paylaşmak istiyorum, bu yazımda.
KALE DİREĞİNİN ALTINDAN GEÇİRİLEN TABUT
Bunlardan biri, 1970’li yıllarda benim yaptığım bir haber…
Bu ilginç haber şuydu:
Bandırma’nın eski amatör futbolcu ve antrenörlerinden olup, “Tank Mustafa” diye tanınan Mustafa Zandal, Bandırma’dan önce de İstanbul’un “Altınmızrak” takımında forma giymişti. Futbola âşık bir spor insanıydı. Bir ara Bandırma’nın amatör futbol takımlarından Paşabayır Gençlik’in de antrenörlüğünü yapmıştı.
“Tank Mustafa”nın çok önemli şu vasiyeti vardı:
“Vefatımdan sonra tabutumu, Bandırma Cinçukuru sahasındaki kale direğinin altından geçirerek toprağa verin!”
Evet, “Tank Mustafa”nın vasiyeti yerine getirildi ve tabutu, kale direğinin altından geçirildikten sonra kabrine defnedildi.
O yıllarda, Bandırma’da çalıştığım Nihat Özbek’in sahipliğindeki GERÇEK gazetesi ofset değildi ve Tipo baskı yapıyordu. Bu nedenle haberi yayınladık ama tabutun, kale direği altından geçişinin fotoğrafına yer veremedik. Ama o yıllarda, İstanbul’un önemli gazetelerinden Tercüman’ın çıkardığı “BULVAR” isimli gazetenin muhabirliğini yapıyordum. Bu haber, BULVAR gazetesinin manşetinde, fotoğraflı olarak, “SON GOL” başlığıyla yayınlanmıştı.
Bu haberin, gazetecilik anılarım arasında özel bir yeri vardır.
ERDEM ÖZCAN’IN UNUTULMAZ HABERİ
Bandırma’nın önemli gazetecilerinden Erdem Özcan’ın bir haberi de unutulmaz.
18 Ocak 1991 tarihli haber, muhabirliğini yaptığı MİLLİYET gazetesinde yer almıştı.
“Davayı mezarda kazandı” başlıklı haber şöyleydi:
“Arazi anlaşmazlığı nedeniyle açılan dava 42 yıl sonra sonuçlandı. Davayı açanlardan Hasan Bilten’in vasiyeti üzerine oğlu Hayati Bilten, avukatı ile birlikte babasının mezarı başına giderek, ‘Baba, kazandık’ dedi ve kararı okuttu.
Arazi anlaşmazlığı nedeniyle açılan dava 42 yıl sonra mezarlıkta sonuçlandı. Davanın sonuçlanmasından sonra Manyas Asliye Hukuk Mahkemesi’nden kararı alan Hayati Bilten’in ilk işi, dava devam ederken ölen babası Hasan Bilten’in mezarı başına giderek kararı okutmak oldu.”
Evet, Erdem Özcan’ın ilginç ve ses getiren haberi böyleydi.
Şimdi, ilgilenenler için bir noktanın da altını çizeyim.
Halen olayın kahramanı Hayati Bilten ve avukatı Vecdi Subaşı hayatta değil!
