İşini sevgi ve heyecanla yapanlara saygım sonsuz.
Geçtiğimiz günlerde, sevgili gazeteci kardeşlerim Taygun ve Tuncay Ertan ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ?Yeşilçam? araştırması doğrultusunda, yıllarca sinemanın içinde yapımcı ve işletmeci olarak bulunan, 55 yıldan beri Erdek´te yaşayan, arşivinde yerli-yabancı 15 bin dolayında orijinal afiş yer alan Mehmet Pala´yla söyleşiler yaptık. Bu haberlerimiz hem YENİ ERDEK´te, hem benim gönderdiğim Bandırma basınında, hem de Taygun-Tuncay kardeşlerin Erdek muhabirliklerini yaptığı DHA ve AA´da yer aldı. Çok şükür, bu kez haberlerimizi, uyanık(!) geçinen kişiler çalmaya yeltenmediler.
Mehmet Pala, tam bir sinema tutkunu. ?Yeşilçam?a sevgisi ve heyecanı, aradan geçen yıllara karşın hiç bitmemiş. Kendi deyişiyle ?Sinema, onun hayatı!? Amacı, genç kuşaklara sinema sevgisini aşılamak ve sinema kültürü oluşturulmasına katkı sağlamak. İçtenlikle, yürekten bağlı, ?Yeşilçam?a?
?Yeşilçam?ın, bugünlere gelmesinde en önemli etken, zaten o içtenlik değil mi? Yoksa yıllardır, aynı filmleri, defalarca, sıkılmadan ve duygulanarak nasıl büyük bir ilgiyle izlerdik?
Klişe sözleri hiç sevmem. Yok, ?gerçek dost?, yok ?kadim dost?, yok ?kardeşten öte dost??Geçiniz bunları?
Gerçek dostluk, sözlerle olmaz. Yürekten, her çeşit çıkardan, beklentilerden uzak anlam kazanır. Kişilerin yaşamlarına hiçbir karşılık beklemeden dokunabiliyorsanız, ne mutlu size! Aynı ?Yeşilçam?ın ruhu gibi!
Orada biz, sevgi ve dostlukları, Hulusi Kentmen, Kadir Savun, Münir Özkul, Nubar Terziyan´ın yarattığı karakterlerle gördük. Cevat Kurtuluş, Sami Hazinses, Necdet Tosun´un neşeleri ısıttı, yüreklerimizi. Adile Naşit ve Kemal Sunal´ın, o içten gülüşlerini nasıl unuturuz?
Kim ne derse desin, ?Yeşilçam?, sahiciydi!
İşte onun için yaşıyor!