Bugün, 16 Nisan 2024 Salı

Hilmi ÇETİN


YALAN HER İKİ DÜNYADA KAYBETTİRİR


Dürüstlük, sadâkat, istikamet, hidâyet gibi kelimelerle izah edilen doğruluk, Allah´ın emrine ve koyduğu kurallara uygun bir yol izlemek ve insanların haklarına riâyet etmek demektir. İman eden ve inancını hayata geçiren doğru insan, Hz. Peygamber (s.a.s.)´in güzel ahlâkını örnek alır.
Kur´ân-ı Kerim´de, doğruluğa dair birçok âyet-i kerime yer almaktadır. Bir ayet-i kerimede "...Emrolunduğun gibi dosdoğru ol..." (Hûd, 11/112; eş-Şûrâ, 42/15) buyurularak Hz. Peygamberin şahsında Müslümanların da doğru olmaları istenmektedir. Allah Teâlâ, müminlerin kendisinden korkmalarını (saygılı olmalarını), sözlerinde olduğu kadar özlerinde de doğru olmalarını emretmektedir. Yüce Allah, hâlis kullarını azmış şeytanın şerrinden korumaktadır (bk. Hicr Süresi). Sözünde doğru olması için uyarılan müminler, doğrulukları karşılığında cennete gireceklerdir. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Doğruluğun karşısında yalancılık, dalâlet gibi vasıflar yer almaktadır. Muttakiler asla yalan söylemezler.
Hz. Peygamber, "el-Emîn" olarak tanınmıştı. Müminler söz söylerken doğruyu söyler, gereksiz yere konuşmaz, kötü söz söylemezler; ya hayır konuşurlar yahut susarlar.
Doğruluk; düşüncede, sözde, niyette, iradede, azimde, vefâ ve amelde doğruluk şeklinde tezâhür eder. Öte yandan, düşünce ve eylem birliği doğruluğun esasıdır.
İnsana sadâkat yakışır görse de ikrah
Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah (Ziya Paşa)
Doğruluk peygamberlerin ahlâkıdır; diğer peygamberler gibi Hz. Peygamber (s.a.s.)´in en önemli vasıflarından biri doğruluk üzere olmasıydı. O, "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!" ayeti indikten sonra "Hûd sûresi beni kocalttı" buyurmuş ve böylece dinimizde doğruluğun ne denli önemi haiz olduğunu göstermiştir.
Doğru sözlülüğün mukabili yalancılıktır. Yalancılık ise kötü bir huy ve münafıklık belirtisidir. Mü´min yalan konuşmaz ve yalan ile iş yapmaz. Çünkü yalan söylemek haramdır.
Geçmiş büyüklerimiz, yalan söylemek icap ettiği yerde, sözün manasını değiştirerek, doğru söylemeyi tercih etmişlerdir. Mesela Muaz b. Cebel hazretleri, vazifesinden dönünce, eşi ?Bu kadar çalıştın, zekat topladın, bize ne getirdin?? dedi. O da, ?Beni gözeten vardı, bir şey getiremedim? diye cevap verdi. O, bu sözle Allah Teâlâ´yı kastetti. Eşi ise, Hz. Ömer´in onu kontrol eden birini gönderdiğini sandı. Eşi, Hz. Ömer´in evine gidip, kızarak, ?Muaz, Resulullahın ve Ebu Bekr-i Sıddık´ın yanında emin idi. Siz niçin onun peşine adam takıyorsunuz?? dedi. Hz. Ömer, Hz. Muaz´dan işin aslını öğrenince güldü ve eşine vermesi için ona bir miktar hediye verdi.
Mümin, her hatayı işleyebilir ancak, hainlik yapamaz ve yalan söyleyemez. Doğru ile yalan, biri diğerini çıkarıncaya kadar kalbte mücadele eder.
İçi dışına, sözü işine uymamak, nifak alametidir. Nifakın temeli ise yalandır. Ashab-ı kiram nezdinde yalandan daha kötü bir şey yoktur. Çünkü, onlar, yalanla imanın bir arada bulunamayacağını bilirlerdi.
Allah cümlemizi yalandan yalanla iş yapmaktan muhafaza buyursun.

  • BIST 100

    9548,09%-1,36
  • DOLAR

    32,48% 0,23
  • EURO

    34,54% 0,23
  • GRAM ALTIN

    2500,70% 0,72
  • Ç. ALTIN

    4153,32% 1,65
  • Salı 27.8 ° / 13.7 ° Güneşli
  • Çarşamba 25.8 ° / 13.4 ° false
  • Perşembe 23.1 ° / 11.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

16.04.2024

  • İMSAK 04:44
  • GÜNEŞ 06:16
  • ÖĞLE 13:09
  • İKİNDİ 16:52
  • AKŞAM 19:52
  • YATSI 21:18