İşte, Ersin Çorbacı`dan küçük ama duyguların doruğunda "Ayrılığa Asla" isimli dizeler:
"Hüzünlü olur akşamları, ayrılıkların
Ne yana baksan, yalnızsın
İçini çektiğinde
Dışına soluduğunda, yalnızlıktır
Tanrı beni,
Acı ve aşktan yaratmış
Bakmış ki dayanamıyorum,
İçine biraz da ayrılık katmış
İç içeyiz yıllardır,
Her günümüz dolu, elemle, yasla
Alıştım acılara, aşka,
Ama ayrılığa asla"
* * *
Aşk, dizelerde bir başka güzeldir.
Aşk şiirleri denilince Ahmet Selçuk İlkan, hiç unutulur mu?
"Ellerim titredi vedâ ederken
Yalvarıp, "Dur, gitme" diyesim geldi
Sen gittin, karardı gözümde dünya
O anda orada ölesim geldi!
Her günün doğuşunu ve batışını izlerdik
Çiçeklerin acısını sabırsızlıkla beklerdik
Kuşların cıvıltısını, suların şırıltısını
Rüzgârın sesini şarkı gibi dinlerdik
Bir bedende iki can gibiydik
Ama sen gittin
Gitme diyemedim sana hiç
Gözlerim, gözlerinde kaldı
Susuz çiçek büyür mü hiç?
Su sende, çiçek bende kaldı"
* * *
Şiirin dünyası bir başkadır. Bir anda alıverir, o tılsım sizi içine. Her şeyi unutursunuz, güzel bir şiiri okur veya dinlerken
Türk Edebiyatı`nın ölümsüz şâiri Ahmet Hamdi Tanpınar`ın, "Leylâ" isimli şiirindeki gibi:
"Bu akşam rüyâmda Leylâ`yı gördüm
Derdini ağlarken yanan bir muma;
İpek saçlarını elimle ördüm,
Ve bir kement gibi taktım boynuma
Bu akşam rüyâmda Leylâ`yı gördüm
Leylâ
Elâ gözlü bir çöl ahusu
Saçları bahtından daha siyâhtır
Kurmuş diye sevdâ yolunda pusu
Döktüğü gözyaşı, çektiği ahtır
Leylâ
Elâ gözlü bir çöl ahusu
Bir damla inciydi kirpiklerinde,
Aşkın ızdırapla dolu rüyâsı
Bir başka güzellik var kederinde
Bir başka âlem ki, ruhunun yası,
Sessiz incileşir kirpiklerinde"