Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Hilmi ÇETİN


PEYGAMBERİMİZİN YÖNETİM İLKELERİ

Peygamberimizin doğduğu Mekke´de ve civarında bugünkü anlamda bir devlet anlayışı yoktu.


Peygamberimizin doğduğu Mekke´de ve civarında bugünkü anlamda bir devlet anlayışı yoktu. Kabilecilik hâkimdi. Yazılı anayasa ve kanunî mevzuat da söz konusu değildi.
Kabile liderlerinin bir araya gelip kararlar aldığı ?nedve´ denilen meclisler mevcuttu. Genel olarak buradaki alınan kararlar zengin ve güçlüleri muhafaza eden, kayırmacılığın yüksek olduğu ve kişiye göre değişen kararlardı.
Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav) Mekke´de idareci vasfı ile söz sahibi değildi. Medine´ye hicretten sonra orada Medine halkının paydaşlarının tamamının katıldığı bir düzen kuruldu. Müslümanların idaresinde fakat Yahudiler de başta olmak üzere bütün toplum kesimlerini içine alan bir anlaşma kaleme alındı. Bu anlaşma belki de dünyanın ilk yazılı anayasası idi. Böylece Medine site devleti inşa edilmiş oldu.
Peygamberimiz hem bir peygamber hem de Müslümanların lideri olarak ilk İslâm devletinin çekirdeklerini burada attı. Ve Müslümanların kurduğu bütün yönetimlerde bu devletin esasları?kusurlar olsa bile- örnek alındı.
Peygamberimizin yönetim anlayışında ilk kaynak ve yegâne ölçü elbette vahiy olmuştur. Bu, Allah´ın koyduğu ölçü ve gönderdiği kitaba göre peygamberimizin hareket etmesi demektir. İslâm´ın yönetim anlayışında adalet, emanet, ehliyet ve hakkaniyet ölçüleri en başta gelmektedir.
Efendimiz(sav) hakkında yüce Allah´ın koyduğu bir hüküm yoksa bütün ileri istişare ile yapmıştır. Zaten Yüce Allah peygamberimize ve Müslümanlara istişareyi emretmiştir. Kur´an´da adı istişare(şûrâ) olan bir sure bile vardır. Peygamberimiz bir halkın idarecisi hayırlı, zenginleri cömert, işleri de istişare ile olursa o halk için yerin üstü yerin altından hayırlıdır buyurur.
Peygamberimizin yakın ashabından Ebu Hüreyre: ?Ben peygamberimizden daha çok yanındakilerle istişare eden kimse görmedim´ der.
Yönetim hususunda en önemli noktalardan birisi de ikaz mekanizmasıdır. Kur´an dili ile söyleyecek olursak emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker. Yani iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak.
Her Müslümanın vazifesi olan bu iş özellikle ilim ehli için vazgeçilmez bir görevdir. Yöneticiler de beşerdir. Ve hata yapabilirler. Hata yaptığı zaman yöneticileri ikaz edecek yanında yöresinde birilerinin bulunması aslında onlar için bir lütuftur. İdareciler uyaran ve kusurları dile getiren yardımcı, danışman ve halktan değil; her söz ve davranışlarını onaylayan kişilerden çekinmelidirler.
Yönetimlerin en fazla ölçü almaları gereken bir başka husus da teb´a yani halkının işlerini kolaylaştırmak olmalıdır. Peygamberimiz görevli olarak seçtiği kişilere ?Kolaylaştırın, zorlaştırmayın?? diye tavsiyede bulunmuştur.
Yine yöneticiler halkın koruyucusu olmalıdır. Özellikle dez avantajlı denilen toplum kesimlerinin hâmisi idareciler olmalı; idareciler velisi olmayanın velisi, kimsesi olmayanın kimsesi olmalıdır.
Peygamberimiz Muaz b. Cebel´i Yemen´e yönetici olarak gönderirken ?İnsanlara güzel davran.? diye talimat vermiştir. En kötü yönetici zorba yöneticidir buyurur Efendimiz. Mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur hadisi şerifini bütün yöneticiler hatırında tutmalıdır.

  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,33% 0,21
  • EURO

    34,83% 0,23
  • GRAM ALTIN

    2324,83% 0,25
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00
  • Cuma 22.9 ° / 9.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 24.7 ° / 11.1 ° Güneşli
  • Pazar 23.7 ° / 12.3 ° Güneşli

Balıkesir

29.03.2024

  • İMSAK 05:26
  • GÜNEŞ 06:50
  • ÖĞLE 13:18
  • İKİNDİ 16:50
  • AKŞAM 19:36
  • YATSI 20:55