PEYGAMBERİMİZİN KOMŞULARI

Şehit, kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimseye denmektedir. Şehidin sözlük anlamı, şahit olan, hazır bulunan demektir.
Allah yolunda ve mukaddesat uğrunda ölen ve öldürülen kimselere şehit denir ki bu kişiye şehit denmesinin nedenlerinden birincisi son hali imanına şahitlik etmesinden dolayıdır. İkinci olarak da cennete ulaştıracak bir fiil işleyip de cennete şahit oldukları için şehit denmiştir diye açıklamalar yapılmaktadır.
Şehitlik bütün dinlerde hak dava uğruna hayat süren her inananın hedefi olmuştur. Şehitlik duygusu din duygusu ile paraleldir. Hz.Ömer: Şehit, kendisini Allah´a adayan kimsedir demiştir ki bir insan bütün varlığından ancak kuvvetli bir imanla geçebilir.
Şehitlik dinimiz İslâm´da yüce bir makam ve unvan olarak yerini almıştır. Yüce Rabbimiz: ?Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.? buyurmuştur. Bu ayetten dolayı Allah yolunda ölenlere ŞEHİT unvanı verilmiştir ve bu ayetten alınan dersle milletimizin en çok tekrarladıkları sözlerden biri ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ olmuştur. Şehitlerin diri oluşları nasıldır bize malum değildir. Ancak bir hocamızın bu ayete yaptığı yorumuyla şehitler, isimleriyle ölümsüzleşmektedirler. Ve bu ayette onların uğruna can verdikleri değerleri ölümsüzleştirmeyin mesajı da vardır.
Yine Rabbimiz şehitlerin durumunu ve erişecekleri mükâfatları şöyle açıklamıştır: ? Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah´ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler.?
Bir insan ölünce yıkanır ve beyaz kefene sarılır ki günahlarından temizlenmesi umulur. Şehitlere gelince yıkanmaz ve kefenlenmezler. Kanlı elbiseleriyle defnedilirler.
Şehitliği peygamberimiz(sav) gönülden istiyordu. ?Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, dünyaya tekrar gelip; Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi isterim.? demiş ve bu sözünü 4 kere tekrarlamıştır.
Şehitlerin ameli ile diğer insanların ameli arasında yer il gök arası kadar fark olacağını haber veren peygamberimiz mizanda da şehitlere ayrıcalık tanınacağını ifade buyurmuştur. Ancak kul hakkı, kulların helalleşmesine bağlı olduğu için kul hakkı hariç diğer günahlarının affolunacağını Efendimiz müjdelemiştir. Şehitliğin aynı zamanda bir şefaat makamı olduğu söyleyen peygamberimiz şehidin yakınlarından yetmiş kişiye şefaat edeceğini söylemiştir.
Şehidin ölüm acısını hiç tatmayacaklarını bildiren peygamberimiz, ölümü sadece bir çimdik gibi hissedeceklerini beyan buyurmuştur.
Yine peygamberimiz öldükten sonra nimetlere kavuşan hiç kimsenin dünya ve içindekiler verilecek olsa bile tekrar dünyaya gelmeyi istemeyeceğini fakat şehidin öbür âlemde gördüğü ikram ve nimetler karşısında tekrar tekrar şehit olmayı isteyeceğini söylemiştir.
Peygamberimiz şehitlerin cennetin en ortası ve en yüksek mertebesi olan firdevste konaklayacağını haber vermiştir. Şehitlerin mertebesinin peygamberlerin yanı olduğunu ve peygamberimize komşu olacaklarını biliyoruz.
Şehit, kanın ilk damlasıyla affolunur, gideceği yer olan cennet ona gösterilir. Cehennemden emin olur. İmamın elbisesi ile süslenir. Kabir azabından korunur. Bu müjdelerin hepsi peygamberimizden bize ulaşmıştır.
Yüce Rabbimiz şehitlerimizi bu yüce lütuflara ulaştırsın. Bizi de onlara komşu eylesin.