Bugün, 19 Mart 2024 Salı

ÖNDER BALIKÇI


?Pandora´nın kutusu


Sonunda, gazeteci kardeşim Tufan Dalgıç, ?Bandırma Devlet Hastanesi?ni, bu hastanede kısa bir süre kalıp, teşhis konulamayarak Balıkesir Şehir Hastanesi´ne kaldırılan, hâlen burada makineye bağlı olarak yaşama tutunmaya çalışan gazeteci arkadaşımız Zeki Çetinkaya üzerinden anlattı, ?Kral çıplak!? sözüne uygun şekilde.
Bu yazıda anlatılanlara ben de katılıyorum. Çünkü Zeki Çetinkaya, Balıkesir´e sevk edilmeden önce yaşadığı bazı olayları, Bandırma Devlet Hastanesi´ndeki odasında, hastanenin başhekim yardımcısı Hüseyin Yetkin´e, Bandırma Gazeteciler Cemiyeti´nin kendisini ziyaret eden 10 dolayındaki üyesi önünde, nefes alma zorluğu içinde, hepimizin de gözlerini yaşartarak anlatmaya çalışmıştı.
Tufan anlattığı için bunların ayrıntılarına girmeyeceğim. Ancak şunu söylemekte yarar var. ?Pandora´nın Kutusu? açıldı. Bandırma Devlet Hastanesi´nden şikayet eden, canı yanan ne kadar çok kişinin olduğu ortaya çıktı. Sosyal medyada, yorum üstüne yorum yer alıyor, hastanede yaşananlarla ilgili. Bu, bir!
Gelelim, ikinci konuya. Başta sağlık kurumlarının yöneticileri olmak üzere kurum ve kuruluşların kendilerini geliştirmeleri ve başarı çizgilerini yukarı çekebilmeleri için eleştiriye açık olmaları gerekir. Hele hele konu, en büyük değer olan insan yaşamı ile çok yakından ilgiliyse!
Bu konuda, hastanenin başhekimi, anestezi uzmanı Muzaffer Şenveli´nin yapması gereken tek iş vardı. Tufan Dalgıç´ın yazdıkları üzerine bu konuda, hastanesinde hemen bir soruşturma başlatmak! O ne mi yaptı? Benim de yanında olduğum sırada Tufan Dalgıç´a açtığı telefonda, ona gazetecilik dersi vermeye kalktı. Olayı yazmadan önce neden kendisini aramadığını sordu. Gazeteci, öğrendiği ve doğru olduğuna inandığı bir konu hakkında kimseye sormaz ve kamu yararına görüyorsa yazar, sayın Şenveli. Siz, kendi işinize bakın ve gazeteciliği bize bırakın.
Şenveli, telefon ettiği Tufan´a, ?Kul hakkı yeme!? diyerek, dini argümanlara sığınmış ve sözüm ona doktorlarını, personelini savunmuş. İyi güzel de, o zaman benim de şu olayı anımsatmamın tam yeridir diye düşünüyorum.
1 Şubat 2014´te, hastanenizin acil servisine karın ağrısı şikayetiyle gelen ağabeyim Tahir Balıkçı´yı, bu durumda uzun süre bırakan ortadan kaybolan pratisyen doktorunuz, daha sonra ?bir şeyin yok? diyerek geri göndermiş, ancak daha sonra İstanbul´daki hastanede apandisitinin patladığı ortaya çıkmış, birkaç ameliyat geçirerek ölümden dönmüştü. Bunun sonucunda ağabeyim, ilgili o doktora dava açmış, mahkeme, acil servisin içinin değil, koridorun kamera görüntülerini hastaneden istemişti. Başhekim Şenveli, uzun süre direndikten sonra mahkemeye, koridorun kamera görüntülerini nasıl gönderdi, biliyor musunuz? Kapkara! Hiçbir şey görünmez biçimde! Yani bu olayda doktorunu sözüm ona korumak istemişti. Buna karşın o doktor, mahkeme kararıyla tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Peki, sayın Şenveli, Tahir Balıkçı´nın yaşadıklarına seyirci kalmak ?kul hakkı yemek? değil miydi? Gerekirse konunun ayrıntısına daha sonra girerim.
Yapma Şenveli! Sık sık gazetelere servis ettiğiniz ?organ nakli operasyonları? haberlerinden biraz başını kaldır da, dini argümanlara başvurarak konuyu saptırmak yerine eleştirilerden de yararlanarak, hastaneye çeki düzen ver!
Her şeyden önce de gazetecilere işini öğretme!

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,30% 0,55
  • EURO

    35,16% 0,14
  • GRAM ALTIN

    2241,53% 0,66
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,42
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44