Genç adam, yaşlı karı-kocanın evlerine konuk olur. 75 yaşındaki amca, eşinden bir bardak çay isterken, ?Çiçeğim, bir bardak daha verir misin?? der. Sonra da, ?Şekersiz olsun lütfen peteğim? diye ekler. Kendisine, 65 yaşındaki eşinin getirdiği tavşan kanı çayı alırken de, ?Bebeğim, sana çok zahmet oldu? der. Genç adam, şaşırmıştır:
?Vallahi maşallah! Allah muhabbetinizi artırsın! Sürekli olarak ?çiçeğim, peteğim, bebeğim´ gibi güzel sözlerle hitap ediyorsunuz galiba??
Yanakları pembeleşmiş teyze, ?Doğru, birkaç yıldır bana hep böyle sesleniyor? deyip, mutfağa doğru yöneldiğinde, yaşlı amca, genç adamın kulağına doğru eğilerek fısıldar:
?Şişşşşt, çaktırma! İki yıl önce adını unuttum, hâlâ hatırlayamıyorum!?
(Bu minik öykü, Muzaffer Şamiloğlu´nun FIKRA DEMETİ´nden alınmıştır.)
X X X
Okurlarıma, bir Bektaşi fıkrasıyla ?mutlu ramazanlar? diliyorum.
Yolda rastladığı bir tanıdığı, Bektaşi´ye:
?-Yarın Ramazan, Babaerenler? der.
Bektaşi, ?Aman efendim, dur unutmayayım, şunu bir kağıda yazayım hemen? deyip, hemen bir kağıda, ?YARIN RAMAZAN? diye yazar. Sonra, bütün Ramazan boyunca kağıdı çıkarıp, ?YARIN RAMAZAN? diye okur. Böylece bayrama ulaşılır. Bayram topları atılmaya başlayınca, ?Hey mübarek? der. ?Gelmiş-gitmiş de haberimiz olmadı!?