Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Hilmi ÇETİN


ZENGİNİN MALINDAKİ FAKİRİN HAKKI: ZEKAT


İslam´ın beş şartından biri olan zekât, mali bir ibadettir, hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır. Zekât, malın belirli bir bölümünü Müslüman olan fakire vermek demektir.
Zekâtı verme zamanı gelince geciktirilmeden yerine getirilmesi gerekir. Özürsüz olarak zekâtını geciktiren günahkâr olur.
Dinimiz zekâtı farz kılarak zenginlere mallarının ve paralarının belirli bir bölümünü her yıl düzenli bir şekilde fakirlere vermelerini emretmiştir.
Sevgili okurlar,
Zekât, yapılıp yapılmaması kişinin isteğine bırakılmış bir yardım değil, fakirin hakkı ve zenginin yerine getirmesi gereken mecburi bir görevdir.
Bu konuda Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyrulmaktadır: ?Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır.?
Zekâtın, İslam´ın beş şartı arasında yer alması ve Kur´an-ı Kerim´in birçok yerinde namazla birlikte zikredilmesi onun dinimizde ne kadar önemli bir ibadet olduğunu gösterir. İslam´ın, toplumun dertlerini tedavi etmek ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere getirdiği esaslardan birisi olan zekât, bir sosyal yardımlaşma sistemidir.
Kur´an-ı Kerim´de konu ile ilgili olarak şöyle buyruluyor: ?Ta ki bu mal, içinizden zengin olanlar arasında elden ele dolaşan bir servet hâline gelmesin.? Zekât kelimesinin sözlük anlamlarından birisi de ?temizlemek?tir. Zekât, zenginin malını fakirin hakkından temizlediği gibi, kalbini de cimrilikten temizler ve günahlardan arınmasına vesile olur.
Zekât, malı bereketlendirir, büyümesini ve çoğalmasını sağlar. Zekâtını vermek suretiyle fakirlere yardım edenlerin mallarının arttığı bilinen bir gerçektir. Bunda, sevindirilen fakir gönlünün büyük rolü olduğunda şüphe yoktur. Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyruluyor:? Siz Allah için ne verirseniz, Allah onun yerine (daha iyisini) verir.?
Yaşadığı ülkenin huzur ve güveni sayesinde kazanıp zengin olan bir insan, biriktirdiği servetin üzerine kapanıp toplumun dertlerine nasıl ilgisiz kalabilir? Onların dertleri ile ilgilenmek varlıklı kimselerin hem görevidir, hem de olgun mümin olmanın ölçüsüdür.
Varlıklı Müslümanlar zekâtlarını muntazam bir şekilde ihtiyaç sahiplerine verdikleri takdirde toplumu huzursuz eden sosyal bir rahatsızlığı tedavi etmiş ve böylece Allah´ın rızasını ve insanların sevgisini kazanmış olurlar. Ve böylece herkesin birbirine sevgi ve saygı ile davrandığı, karşılıklı olarak güven duyduğu, kıskançlıkların ortadan kalktığı ve sosyal dayanışmanın en güzel bir şekilde uygulandığı huzurlu bir toplum meydana gelmiş olur.
En Emin olan Allah´a emanet olunuz?

BİR AYET-İ KERİME
?Ey iman edenler! Allah´a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.?Tevbe,119

BİR HADİS-İ ŞERİF
?Tebessüm sadakadır.?

BİR SORU BİR CEVAP
Adak kurbanının etinden kimler yiyemez?
Adak kurbanının etinden adak sahibi, eşi, usûl ve fürûu (neslinden geldiği ana, baba, dede ve nineleri ile kendi neslinden gelen çocukları ve torunları) yiyemeyeceği gibi, bunların dışında kalıp zengin olanlar da yiyemez. Eğer kendisi veya bu sayılanlardan biri yerse, yenilen etin bedelini yoksullara verir.

  • BIST 100

    8986,9%2,05
  • DOLAR

    32,32% 0,24
  • EURO

    35,02% -0,26
  • GRAM ALTIN

    2282,40% 0,23
  • Ç. ALTIN

    3847,12% -0,20
  • Perşembe 22.6 ° / 10.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 22.9 ° / 9.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 24.7 ° / 11.1 ° Güneşli

Balıkesir

28.03.2024

  • İMSAK 05:27
  • GÜNEŞ 06:52
  • ÖĞLE 13:19
  • İKİNDİ 16:49
  • AKŞAM 19:35
  • YATSI 20:54