İstanbul’da oynanan Galatasaray-Bandırmaspor Ziraat Türkiye Kupası Son 16 Turun’dan bahsediyorum. GS ile daha önce 57 yıl önce çeyrek final oynadığımız maçta Bandırma’da 0-0 berabere kalmışız İstanbul da ise 2-0 yenilmişiz.
4-2 mağlup olduğumuz dünkü maçta ise Galatasaray penaltılara sığındı, bir golümüz verilmedi ve buna rağmen asla teslim olmadı kahraman Teksüt Bandırmaspor oyuncuları… Galatasaray gibi süper ligde ilk sırayı Fenerbahçe ile paylaşmaya çalışan GS ‘a yaranmaya çalışan VAR hakemleri sayesinde, 1 golümüz sayılmadı, 2 golü de penaltılardan yedik… Binlerce lira değerindeki mütevazı oyuncuları bulunan Teksüt Bandırmaspor, buna karşılık milyon EURO değerindeki GS oyuncularına adeta kök söktürdü...
Vefakâr taraftarlarımız yine yollardaydı. 30 otobüs ve başka araçlarla gidenlerle tribünlerde 2 binden fazla taraftar Bandırmaspor’u sonuna kadar destekledi. “Galiptir bu yolda mağlup olan” sözü bu maç için uygun düştü. Başarılı teknik direktör Hüseyin Eroğlu kenardan takımını çok iyi yönlendirdi. Penaltılardan yediğimiz 2 gol erken geldi sayılır. Sakatlığı nedeniyle 4 maçta görülmeyen Mulumba, sahalara döndüğünü harika bir kafa golüyle başta Galatasaraylılar olmak üzere cümle âleme göstermiş oldu. Geçen hafta Sakaryaspor maçıyla ilgili yazdığım yazıda “Mulumba’yı arıyoruz” değerlenmesini yapmışım. Mulumba kafa golüyle “ben geldim” diyordu. Oyuncularımız ellerinden gelen her şeyi en iyi şekilde yapmaya çalıştılar. Çoğu kalecinin yaptığı gibi bizim kaleci de başta kornerler olmak üzere, yanlardan atılan serbest atışlarda topa müdahale etmekte çok zorlanıyorlar. Nitekim ilk yediğimiz gol de kornerden gelen toptan geldi...
Kulüp için gerek maddi gerek manevi büyük özverilerde bulunan, “Hakkımı VAR’daki yapıya helal değildir “ diye adeta isyan eden Bandırmaspor Kulübü Başkanı Onur Göçmez, “EMEĞİMİZİ ALIP ÇÖP ETTİLER” değerlendirilmesinde bulunmasında yerden göğe kadar haklı değil mi?
Haydi Bandırmaspor …Göztepe maçında buluşmak üzere…
