Bugün, 19 Mart 2024 Salı

ÖNDER BALIKÇI


Direnmek ve onurlu yaşamak


İrfan Astunç´un, ?Zamana Işık Tutmak? isimli anı kitabını bir solukta okudum. Kendisiyle yıllardan beri süren bir dostluğum vardı ama ailece verdikleri bu müthiş mücadeleyi bilmiyordum.
12 Eylül darbesinin yarattığı zulüm, Astunç ailesi gibi binlerce kişiyi yerle bir etti. Ancak, Astunç´un, yaşadıkları tüm olumsuzluklara karşın asla yıkılmadıklarını ironik bir üslupla dile getirdiği kitabını kimi zaman gülerek, kimi zaman ise duygulanarak okudum. Onurlu bir yaşam öyküsü.
Hele hele İrfan Bey´in eşi Seval Hanım´ın inanılmaz mücadele azmine ne demeli bilmem. Eşinin arkasında, tüm zorluklara göğüs gererek, aileyi sarmalayan, çekip çeviren, özverili bir Anadolu kadını. Öncelikle Seval Hanım´ı alkışlıyorum, bu müthiş mücadeleden asla yılmaması ve ailenin temel direği olması nedeniyle?
İrfan Astunç, 360 sayfa olmasına karşın hiç sıkılmadan okuduğum kitabında, benim de 32 yıl emek verdiğim, Nihat Özbek´in sahipliğindeki GERÇEK Gazetesi´nden ve benden de söz ederken, şöyle diyor:
?Ben, o günlerde, işimin elverdiğince, Bandırma yerel basınında köşe yazarlığı yapıyorum. Yazma işine de, GERÇEK Gazetesi sahibi Nihat Özbek ağabeyimin isteği ile başlıyorum. Nihat Özbek, Gerçek Gazetesi´ni kurarken, Güngör ağabeyimiz de yardımcı olmuştu. İstanbul´dan eski matbaa makineleri bulunmuş, sanırım montajına İstanbul Eminönü´nde Deniz Yolları Matbaası dizgi operatörü olan kayınbiraderim Rasim de katkı yapmıştı.
Köşe yazılarımı çoğunlukla, dükkânı benim açtığım günlerde (genelde günaşırı) kaleme alıyorum. Henüz müşteri yoğunluğu yokken, bir yandan kahvaltı ediyor, bir yandan yazıyor, birkaç saat içinde aceleyle gazeteye ulaştırıyorum. Sağ olsun, eğitimci-gazeteci arkadaşım Önder Balıkçı, yazının eksiğini, aksağını gözden geçirip düzeltiyor, öyle baskıya veriyor.?
Bu bölüm beni, 1985´li yıllara götürüyor. Yıllarca gazetenin, yazı ailesi olarak sorumluluğunu neredeyse tek başına üstlendiğim dönemlerde, İrfan Astunç´un o mizahi üslubuyla kaleme aldığı yazıları ilgiyle okunurdu, gazetemiz GERÇEK´te. O zamanlar Bandırma yerel basınında sadece GERÇEK ve BANDIRMA GÜRSES gazeteleri vardı.
O yıllardan başlayarak tanıdığım İrfan Astunç´u, şu özelliğiyle tanıdım. Kimseyi kırmamaya çalışan, herkesle dost ve hoşgörülü bir kişilik. Onunla dostluğumuz hep sürdü. Susurluk Demirkapı´da yaşadığı dönemlerde, tüm zor ortam ve koşullarına karşın, yazdığım kitapların söyleşi ve imza günlerine mutlaka katıldı.
Kitabını okuduktan sonra kendimi, onun yerine koyarak, ?Acaba ben, onun, ailesiyle birlikte verdiği bu müthiş direnci gösterebilir miydim?? diye sorduğumda, buna pek olumlu bir yanıt veremiyorum, doğrusu.
Astunç ailesine, bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluklar dilerken, yaşadıklarını düşündükçe yüreklerinde, gerek kendilerinin, gerekse ülkemizin geleceğine ilişkin umutlarının hiç tükenmeyeceğini zaten biliyorum.
Yazıma, İrfan Astunç´un kitabının önsözünün sonundaki cümlelerle son veriyorum:
?Zor şeydir yazmak?Ama zor olduğu kadar da güzeldir. Yazmak, yaşamayı hak etmektir, ölümü değil. Yazmak, ölümü yenmek, ölümsüzlüğü seçmektir. Yazmak, umudunu yitirmemek, iyiyi, güzeli, doğruyu anlatmaktır. Yazmak, bağnazlığın kalelerini yıkmak, sömürüsüz, savaşsız bir dünyaya giden yolu aydınlatmaktır. Güzel şeydir yazmak, kabuğunu çatlatan tohum, erik ağacında çiçek, güneşe uzanan filiz, bir pınar sesi, ya da çınar gölgesi, çağıl çağıl bir dere, gürül gürül bir ırmak, kısacası yaşamaktır yazmak??

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,30% 0,55
  • EURO

    35,16% 0,14
  • GRAM ALTIN

    2241,53% 0,66
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,42
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44