Yüce Allah insanı yarattığında meleklerin, insana secde etmesini emretti. Bir nevi saygı ile insanın önünde eğilmelerini emir buyurdu. Bazı İslâm âlimlerimiz insana yapılan bu secdenin sebebini, onun eşyanın isimlerini bilmesine ve öğrenme kapasitesine bağlarlar.
Âlim ile ilimden uzak, sadece ibadet eden Âbid arasında nice farklar zikredilir. Kuldan yaptığı ibadetlerin künhüne vakıf olunması istenir.
Bir hadis-i şerif vardır. Peygamberler maddiyat olarak bir miras bırakmazlar diye. Ancak âlimler peygamberlerin varisleridir buyurur Efendimiz(sav). Ve bilinen bir şeydir ki miras yakınlara bırakılır. Peygamberlerin âlimlere, ilme yakınlığı burada görülmüş olur.
İlim için yola koyulan kimseye cennet yolculuğu kolaylaştırılır buyurur Peygamberimiz. İlimle meşgul olmak bazı dünya hazlarını terk etmeyi gerektirir. Meşakkatli bir yolculuktur ilim yolculuğu. Herkes de ilmin talibi olmaz. Ve onun içindir bu yolu teşvik ederken müjde peygamberi : ?İlim için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır.? buyurur.
İlim sahibi olmak bir lütuftur. Kur´an´da ?kendisine ilim verilenler´ ve ?ilim ve hikmet verdik´ cümleleri geçer. Gerçek bir ilim erbabı olmak bir ayrıcalıktır.
?Ben muallim olarak gönderildim.? diyen Hz. Peygamber, ?oku!´ hitabıyla başlayan peygamberlik görevini hep vahiy ve ilim rehberliğinde yürütmüştür. Ya öğreten ya öğrenen ya dinleyen ya da ilmi sevenlerden olmayı tavsiye eden Efendimiz(sav), bu grupların dışında beşincisi olma helak olursun diye de uyarmıştır.
Medine´ye 1.akabe biatı sonrası iki öğretmen gönderen âlemlere rahmet Hz.Muhammed´dir. Yine Medine´de okuma-yazma öğretmek üzere özel bir kişiyi vazifelendiren de yine O´dur.
Bir gün camiye giren Peygamberimiz orada iki grup görür. Bu grupların birinde Kur´an okunuyor ve dua ediliyordu. Diğerinde ise ilim öğrenen ve öğretenler vardı. Peygamberimiz ?Her biri hayır üzeredir. Şunlar Kur´an okuyorlar ve Allah´a dua ediyorlar. Bunlar ise ilim öğreniyor ve öğretiyorlar. Ben de muallim olarak gönderildim? buyurdu ve ilimle meşgul olanların yanına oturdu.
Medine´de Mescid-i Nebevi´nin yanında Ashab-ı Suffe isimli bir okul, hatta ilk yatılı okul denilebilecek bir okul oluşturmuş Peygamberimiz. İslâm´da eğitim yuvasının caminin bitişiğinde kurulması büyük bir mesajdır. Bu mesajlar İslâm ilimsiz olmaz. Ve ilim de ancak vahyin(Allah´ın mesajları) kontrolünde hakiki anlamda ilim olur. Ve bu durum medeniyetimizin ibadethane ve ilim merkezli kurulduğunu gösterir.
Peygamberimiz ilmin ortadan kalkmasını, cehaletin hâkim olmasını kıyamet alâmeti olarak tarif etti. Ve tarihte görülür ki ilimsiz toplumlar madden-manen helâk olmuşlar, kıyameti yaşamışlardır.
İlim kelimesi türevleriyle birlikte Kur´an´da yedi yüz elliye yakın yerde geçer. Kur´an´da bilenlerin Allah´a karşı daha saygılı olacakları vurgulanır. Bilenlerle bilmeyenlerin asla eşit olmayacağı anlatılır.
Peygamberimizin bir duası ile bitirelim: Allah´ım bana öğrettiklerinle beni faydalandır. Bana fayda verecek ilmi öğret ve ilmimi arttır.
Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi
