Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

YENİ HABER gazetesi yazarı Esin Balıbek: ?Dünyaya bir daha gelsem, yine gazetecilik yaparım?

YENİ HABER gazetesi yazarı Esin Balıbek: ?Dünyaya bir daha gelsem, yine gazetecilik yaparım?

Hep, sevgili Esin, Balıkesir´in nabzını tutan söyleşiler, röportajlar yapacak değil ya, bugün de biz, O´nunla bir söyleşi gerçekleştirmek istedik.

Söyleşi: Önder Balıkçı
Hep, sevgili Esin, Balıkesir´in nabzını tutan söyleşiler, röportajlar yapacak değil ya, bugün de biz, O´nunla bir söyleşi gerçekleştirmek istedik.
Balıkesir YENİ HABER´in yazarlarından sevgili Esin Balıbek ile gazetecilik üzerine yaptığımız söyleşiyi ilgiyle okuyacağınıza inanıyorum.
? Önce özgeçmişinizi öğrenmek isteriz, Esin Hanım?
-1977 yılında, Balıkesir´de doğdum.. Altıeylül İlkokulu, Karesi Ortaokulu ve Balıkesir Lisesi´nde okudum.. Özellikle belirtmek isterim ki, gerek eğitimdeki etkin oluşları, gerekse öğretmenleriyle, gittiğim okullarımla hep gurur duydum. Daha sonra Balıkesir Üniversitesi´nden mezun oldum. 1998 yılında mezun olduktan bir süre sonra Sındırgı ilçemizin Işıklar Köyü´nde vekil sınıf öğretmenliği yaptım. Orada çalışırken bir yandan da Anadolu Üniversitesi öğrencisi oldum. Babam, rahmetli Ekrem Balıbek´in, bana gazetecilik konusunda etkin olmamı söylemesi sonrası kendisi baskın çıktı ve ben gazetemiz Yeni Haber´de çalışmaya başladım. Bu arada, Balıkesir Rotaract Kulübü´nde iki dönem başkan yardımcılığı, 2004-2005 yılında da dönem başkanlığını yaptım. Aynı zamanda Balıkesir Sanayici İş Adamları Derneği´nin ilk kadın üyesi oldum. İki çocuk annesiyim. Şu anda da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türk Eğitim Vakfı, Otizmli Bireyleri Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Balıkesir Çağdaş Eğitim Vakfı, Yardım Sevenler Derneği, Kırım Türkleri Dayanışma Derneği üyesiyim.
* Gazetecilikle bağınız eski yıllara dayanıyor. En önemli avantajınız, gaze-tenizin kurucusu Ekrem Balıbek´in, mesleğin çekirdeğinden yetişen, gerçek bir gazeteci olması. Babanız ile ilgili izlenimlerinizi öğrenebilir miyim?
-Bir çocuğun babasıyla çalışması her zaman farklı ve zordur. Hele ki babanız çok disiplinli ve biraz da sert ise. Babam ile her zaman sıcaklık derecesini çok bozmadan mesafeliydik ve hep O´na karşı hep ?siz? diye konuşurdum.

Babamla çalışırken ilk zamanlarda aynı odada bile değildik. Yan odada, yani grafikerlerin odasındaydım. Haber yazıyordum. İlk örneği, ?Vitali Hakko? oldu. Hakko´nun, oğluna top kumaşları taşıttığını, zenginliğin de bir bedeli olduğunu anlatmıştı ve bana, ?Her zaman hayatta dik durmak ve başarmak zorundasın. Yanlışların olursa ders çıkarmalısın ki, ikinci kez yapmayasın? derdi.

Yazı yazmak, sanırım genimizde var. En ufak bir duygusal anımda bile düşüncelerimi hemen kağıda dökerdim. Okul zamanlarımda da hem Türkçe, hem de özellikle o dönemlerde bulunan kompozisyon derslerim hep iyiydi.

Babam, bazen bana konu verirdi ve yazmamı isterdi. Sonra bu yazılarımı gazetede, kendi köşemde yazmamı istedi. İlk köşe yazımı, 2002 yılında yazdım. Yazımı ilk yazdığımda babam okuyordu. Benden tek isteği Farsça sözcükleri kullanmamam yönünde oluyordu. Onun dışında hiç yazılarımı düzeltmek, müdahale etmek gibi bir durumu olmadı. O zaman ?Ay Işığı? adlı köşemde her hafta, çarşamba günleri yazı yazıyordum. Babam, benden sadece düşünce yazıları yazmamamı, artık güncel olaylara yönelmemi, yaşadığımız kentle ilgili yaşananları da kaleme almam gerektiğini söyledi. Böylece yavaş yavaş Balıkesir ile ilgili yazılar yazmaya başladım. Röportajlar yapmaya başladım. Hatta o zaman Amerika´dan gelerek Balya Akbaş Köyü´nün ilk kadın  muhtarı ve  şimdi CHP Balya İlçe Başkanı olan Gülay Dayıcan ile yaptığım röportajımla, ?Nezih Demirkent Röportaj Yarışması?na katıldım.

Babam, zaman içinde bana daha çok konuda sorular sorarak düşüncelerimi öğrenmek istediğini belirtiyordu. Gazetede artık sadece yazı ve haber yazmıyordum. Babam, birçok işi hem öğretiyor, hem de, ?Sen yap!? diye bana veriyordu. Sonraları kendimi her şeyi yapar bir halde buldum. Babam, her toplantıya gitmezdi. Önem verdiği kişi, kurum ve değerlerle ilgili toplantılara giderken, beni de yanına almaya başladı. Birlikte gittiğimiz toplantılardan  çıkınca mutlaka bana yorum yaptırırdı. Bir süre sonra benim gitmemi istedi.

O zaman basın sektörünün iyi bildiği ve şimdilerde internet ortamında yapılan ?icmal? konusundan tutun, ödeme plânları gibi konulardaki görüşmelerde babam, hep beni ön plâna çıkarmaya başladı.

Bir gün beni odasına çağırarak, ?Gel, biraz konuşalım? dedi. Babamdan çekinen bir halim vardı, çünkü sertti. Hem şaşkın, hem çekingen halimle yanına gittiğimde, ?Otur bakalım şuraya!? dedi. Ben, babamın biraz sert bakışlarından pek de yüzüne bakamıyordum. ?Artık bu odaya gelebilirsin ? dedi. ? Neden?? diye sorduğumda, ?Çok fazla soru sorma, ben ne diyorsam onu yap, geç karşımdaki masaya otur. Çünkü burada olmayı hak ettin? dedi. Babam, yalnız çalışırdı, odasında. Çünkü en ufak bir sesi istemezdi. Tepkisini hemen gösterirdi.

Sonra da benim tüm makul olan önerilerime ?evet? yanıtını verdi.

  • Yeniden YENİ HABER çatısı altına katılmanızın ardından gazeteye çok önemli katkılarınız görülüyor. Gazeteye yeni bir heyecan ve dinamizm getirdiniz. Gazetecilik, sizin için ne anlama geliyor, nasıl çalışıyorsunuz?

-Zaman zaman gazetecilik konusunda eğitim-öğretim görmeyi düşünüyorum. Ancak, Balıkesir Üniversitesi´nde(BAÜN) bu bölüm yok ve şu anda dışarıda okumak gibi bir durumum olamaz. Gazetecilikte ?alaylı? olarak yer alıyorum. Babamdan..

Dünyaya bir daha gelsem yine gazetecilik yaparım ama bu kez okulunda okuyarak. Tek tercihle?Sanırım benim mesleğim.. İnsanlarla iç içe, halkın her kesimiyle bütünleşerek, her şeyden haberdar olmak ve yansıtmak, insanları dinlemek, yorum yapmak..

Gazeteyi çok seviyorum. Burada huzur buluyorum. Sabah, çocuklarımı okula bıraktıktan sonra gazeteye geliyorum. 2002 yılından beri köşe yazısı yazıyorum. Seyrek yazdığım zamanlar da oldu. Bazen haftada bir, bazen iki köşe yazıyorum. Röportaj da yapıyorum, yazıyorum. Bugüne dek Balıkesirli sanatçılarımız, kadınlarımız, belediye başkanları, oda başkanlarıyla röportaj dizileri yaptık ve yayınladık. Şimdi Altıeylül ilçemizin mahalle muhtarlarıyla yaptığımız röportajlarımızı yayınlıyoruz, 18 haftadır. Köylerimizi ve merkez mahallelerimizi dolaşıyoruz. Ayrıca haber de yazıyorum. Aynı zamanda gazetenin diğer işlerini de takip ediyorum. Bir yandan da şiirlerimi bir kitapta toplamak ve yayınlamak üzere çalışıyorum.

  • YENİ HABER, Balıkesir´in en eski gazeteleri arasında yer alıyor. Yalnız Balıkesir´de değil, ülke düzeyinde de tanınıyor. Şimdi, YENİ HABER´in yönetiminde bulunuyorsunuz. YENİ HABER´in yeni hedefleri nelerdir?

-Hedefimiz götürebildiğimiz kadar, baba yadigarını sürdürebilmek. Şu konuda da mütevazı olamayacağım ki, YENİ HABER, Balıkesir´de bir okuldur. Balıkesir´de gazetecilik, muhabirlik yapan kişilerin çoğu YENİ HABER´de, Ekrem Balıbek ile çalışmışlardır. YENİ HABER´in terbiyesini, ilkelerini ve sistemini, gazetecilik anlayışını bilirler. YENİ HABER´de çalışıp ayrılanlar, hâlâ  gönül rahatlığıyla gelip kahvemizi içerler.

YENİ HABER, bir ailedir. Hiçbir bireyimizi ayırmayız. Herkese yaklaşımımız aynıdır ve arkadaş gibiyizdir. Bu kapıdan giren, hiç soğukluk çekmez. Yalnız, çizgimizden hiçbir zaman için de ödün vermeyiz. Ekrem Balıbek´in tarafsız yayın anlayışını, özgür iradesini bozmadan ama yermeden de, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalarak, kendi ilkeleriyle ve dik duruşuyla  da basında kalabilmesinin bir ağırlığı var. Bunu 50 yıldır sürdürebilmek kolay bir şey değil ama bunun bozulmasına hiçbir şekilde izin vermeyiz.

  • YENİ HABER, muhabir, yazar-çizer açısından da çok zengin. Bu konuda düşüncelerinizi öğrenebilir miyim, Esin Hanım?

-Gazetemiz, şu anda Balıkesir´de en çok yazara sahip gazete konumunda. Günlük, haftalık, aylık köşe yazan birçok önemli akademisyen, doktor, avukat ve benzeri düşünce insanının yazıları gazetemizde yayınlanıyor. Yazarlarımız sadece Balıkesir´den değil! Yurt içi ve yurt dışından çok değerli isimler, sayfalarımızda yer alıyor. Muhabir olarak da, genç bir kadromuz var ve çok etkinler. Tüm değerli düşüncelere sayfalarımızda yer vermek bizleri onurlandırıyor.

 

     * Yerel medyanın yaşaması ve ayakta kalması her geçen gün güçleşiyor. Bu sorunları siz de yaşıyor musunuz? Gazeteyi ayakta tutmak amacıyla ne gibi çabalar harcıyor, özveriler gösteriyorsunuz?

-Ülkemizde ne yazık ki, basın özgürlüğü son yıllarda kısıtlanmış durumda. Medyadan da izlediğiniz gibi, basın adına ne yazık ki, kötü günler yaşıyoruz. Eli kalem tutanlar, bazı zihniyetlerce dışlanmış ya da sınırlandırılmış durumdayken, basının durumu da içler acısı oluyor. Basın, tabiî ki sadece yazarlardan oluşmuyor.

Gazete yayını yapmak keyfi bir iş değil. Sizin de bildiğiniz gibi, yasal zorunlulukları var. Yıl içinde üç günden fazla çıkmama hakkınız yok. Çünkü, geçerli bir mazereti olmadan yayınlanmayan gazete kapanır. Gazete baskısından, bozuk çıkan gazete paketine, baskı sayısından dağıtıcıya kadar her şeyi elektronik ortamda yetkili kuruma belirtmek zorundasınız.

Resmi ilanlar, abone ve reklâmlar, yerel gazetelerin kazancını oluşturur. Balıkesir´de çok fazla gazete var. Gazete açmak ne yazık ki, bakkal açmaktan daha kolay duruma getirildi. Buna bağlı şekilde de pasta dilimi çoğaldıkça, kişi başına düşen miktar da azalıyor. Tabii, bir de etik olma durumumuz var. En azından biz YENİ HABER GAZETESİ olarak kendimizi etik kurallara bağlı kalma zorunda hissediyoruz. Çünkü, böyle öğrendik. Basın mevzuatında yer alan çalıştırılan kişi sayısı, sigortamız, vergimiz, yayın ahlâkımız?Bunların hepsi bir bütün. Dolayısıyla bunları gerçekleştirebilmek için de belli bir gider var. Bunları her ay düzenli yapabilmeniz için de, buna paralel şekilde gelirinizin olması gerekiyor.

Günden güne resmi ilan sayısı düşüyor. Eğer belli bir dayanağınız yoksa, gazete yayınlamak zor? Bence gazete kurmak bu kadar kolay olmamalı. Her kentin nüfusuna orantılı olarak belli bir kotası olmalı, gazete sayısının..

Yerel gazeteler, evlere girmeli. İnsanlarımız gazete, kitap okumakta hassas değiller. 50 kuruşluk yerel gazeteyi bile alma, okuma konusunda düşünüyorlar.

 

  • Yerel medyanın yaşaması için sizce devlete düşen görevler nelerdir?

-Yerel gazetelerin günümüzde ayakta kalabilmelerinin en önemli etkeni, devletin eliyle sağlanan resmi ilânlar. Bu ilânların adaletli dağıtılmasının yanı sıra belirlenen mevzuata uyan ya da uymayan gazetelerin denetimi çok önemli. Resmi ilân pastasının her geçen gün azaldığı, ekonomik koşulların ise her geçen gün artarak zorlaştığı yerel basında ayakta kalmak da gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu nedenle nasıl ki devlet, zamanında ödemesini yapan mükellefine gerekli olanakları ve indirimleri sağlıyorsa, yerel basında da sıkı bir denetim mekanizması çalıştırarak, hak edenle, etmeyeni önce ayırması, sonrasında ise hak edene gerekli ayrıcalığı göstermesi gerekir diye düşünüyorum.

     * Esin Hanım, Balıkesir´deki yerel medyayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

-Balıkesir´deki yerel medyayı değerlendirme konusunda tereddütlerim var. Gazetecilik adına yakışmayanlar var. Genellemek doğru olmaz ancak bu işin hakkını vererek ve belli bir basın ahlâkıyla yapanla, sığlaştıran bir yayın organını aynı kefede tutmak çok yanlış olur.

Ne yazık ki, bazı basın kuruluşları, gazeteciliğin düzeyini çok düşürdü. Bazen karikatür dergisi okuduğumu sanıyorum. Ne kişilerin, ne kurumların özelliği, ahlâkı düşünülüyor.

Eskiden saygı vardı. Çünkü, üslup vardı. Kendi düşüncelerimi şu cümleyle ifade etmek isterim ki, son zamanlarda insanlara söz hakkı tanındıkça ne yazık ki hadlerini aşmaya başladılar. Bunu, inanarak dile getiriyorum.

  • Basın yaşamınızda unutamadığınız anı veya anıları sorsak. Sizi neler mutlu ediyor veya üzüyor?

-Babamla geçirdiğim her gün bir anıdır. Çünkü, orada Ekrem Bey ve Esin Hanım olarak yer aldık, her zaman. Baba-evlat ilişkisini ve iş çizgisini ayırdık. Her gün yeni bir şey öğrendim, babamdan.

Basın, her yere açılan kapı olabiliyor çoğu zaman. Yalnız bunu sığlaştırmak da, yüceltmek de basının görevi. Doğru haber aktarmak, etik olmak gerekir.

Şu anda basına yapılan etki ve baskı beni üzüyor. Çünkü, her bireyin düşünce özgürlüğü vardır. İnsanlar, hür iradelerini, boyunduruk altında kalmadan aktarabilmeli ki, insanlar da bir birey ve özgüvenlerinin olduğunu ve düşüncelerinin arkasında durulabileceğini insanlarla paylaşabilsin..

  • Babanız gibi siz de, politikaya da çok sıcak bakıyorsunuz? Neden politika? Politikada hedefleriniz nelerdir?

-Evet, politika, yaşamımda çok yer eden bir sözcük. Çünkü, babamdan fazlasıyla geçtiğini düşünüyorum. Politika, artık güncel.  İnsan yaşamında her şey politika üstüne kurulu. Eğitim, sağlık, ekonomi?Birçok konuda?

Politikadan uzak duramıyorum. .Bireylerin siyasi düşüncesi her ne olursa olsun savunduğu düşüncesiyle  siyasi partiye, bir  vatandaşlık görevi olarak benimseyerek kaydolması gerektiğini düşünüyorum. Ancak ve ancak ilkelerini savunarak ve düşüncelerinin arkasında hep kalarak.

Geçtiğimiz yıl Cumhuriyet Halk Partisi´nin Balıkesir il başkan adayı yönetiminde yer aldım. Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları il başkan adayı oldum. Siyaset, iliklerinize işliyor. Bir aşk, bir tutku durumuna geliyor ve bağımlılık yaratıyor. Bir şey olabilmek adına değil, emek verebilmek adına.. Siyasete bakışımı babam aşıladı. Çok uzun yıllar önce siyasette olmam gerektiğini ve hizmet edebileceğimi anlattı ve de istedi.

Şimdilerde de düşüncelerim bir heves değil, hedef olarak büyüdü. Balıkesir´i çok seviyorum ve vazgeçemiyorum. Altıeylül ilçesi benim yaşadığım yer. İcracı olabilmek, yenilik katabilmek, geliştirebilmek çok güzel. Ben de doğduğum, büyüdüğüm, ekmeğini kazandığım kente hizmet etme düşüncesindeyim.



  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.5 ° / 9.7 ° false