Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şubesi Başkanı Musa Bilal, sendikacılıkta ayak oyunlarının yapıldığını öne sürdü.
Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Musa Bilal, idarecilerin sendika temsilcisi olduğu yerde memurların özgür iradelerinin ortadan kalktığını iddia etti.
Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Musa Bilal, 27 Kasım 2011`de Balıkesir Türk Sağlık-Sen`in yeni yönetimi olarak göreve başladıklarını ve bu zamana kadar da güzel çalışmalar yaptığını söyledi.
Üye sayılarını her geçen gün arttırdıklarını ifade eden Bilal, bu zaman zarfında karşılaştığımız birçok sorunlar oldu. 14 Nisan 2014 tarihinde verilen üyelik formları 15 Nisan 2014 sonrası üyelerimizden `İstifa ettiğim sendikaya üyeliğimin devamı` adı ile beyaz dilekçelerle Gönen ve diğer kurumlarda yetki gaspı yapılmıştır iddiasında bulundu.
Hukuken idarecilerin temsilci olduğu yerlerde memur arkadaşlarının baskıda olduğunu söyleyen Bilal, devamında şunları kaydetti:
"Üyelerimiz mesai bitiminde tek tek aranarak böyle bir dilekçelerle üyelikten çektirilmesi yanlıştır. Bu durum çalışan arkadaşlarımızın özgür iradelerini ortadan kaldırmaktadır. Bu olay Gönen'de gerçekleşmiştir. Beyaz dilekçe olayı şimdiden çözümlenmeli, beyaz dilekçelerle sıkıştırılan sağlık çalışanlarımız arada kalmakta hatta sendikacıdan kaçar duruma gelmiştir. Çalışanların bir taraf gibi görünmemek için sendikasızlığa doğru gittiğini sendika yöneticilerinin de görmesini, tutumlarını ona göre düzeltmelerine çok ihtiyaç vardır. Sağlıkçıların kendilerini baskı altında hissetmeleri sendikacılığa zarar verdiğini sendika yöneticilerinin de anlamaları gerekir. Sendikacılığı piknik, promosyon, tayin, terfi gibi algılayan sendika yöneticileri bu önümüzde ki dönemde gerçek sendikacılığın yapılmasını anlarlar."
Sendikaların ayrıştırıcı bir kurum olmadığının altını çizen Musa Bilal, "İktidar yanlısı sendikanın yöneticileri arkasına alarak tayin, terfi, sürgün makam argümanlarını kullanarak sendikal çalışma yapması aslında memur olan arkadaşlarımıza karşı büyük bir saygısızlıktır. Tayin yapacağız, seni müdür yapacağız' gibi sözler sendikacılık anlayışına terstir oysa kamuda kurallar kanunlarla bellidir. Burada esas liyakat olmalıyken, yandaşçılık yanlıştır. Sendikacılığı ayrıştıran, bölen kavga eden personelin huzurunu kaçıran bir yapı değil birleştiren insanlar arası diyalogu geliştiren bir yapıyı yöneticiler tesis edebilir. Bu da bağımsız yöneticiler tarafından gerçekleştirilebilir" dedi.
Sendika yöneticilerinin idarecilerle mesafeli olmak zorunda olduğunu söyleyen Bilal, bunun bir örneğini Soma`da yaşanan faciada gördüklerini söyledi.
Bilal açıklamasının devamında şunları söyledi: "Sendikanın işverenle hareket etmesinin sonuçları ortadadır. Bunun aynısı ortak hareket etme Sağlık Bakanlığı bünyesinde de görülmektedir. Velev ki sağlıkta çalışanların sağlığını tehdit eden durumlarda işyeri yöneticileriyle sendika temsilci ve yöneticileri nasıl bir tavır gösteriyorlar veya gösterecekler. Bu sistem yanlıştır sorgulanmalıdır illa ki acı olayların yaşanmasına gerek yoktur. Sendikalar çalışanların problemlerini çözme adına zaman zaman bir araya gelebilmeli ortak akılla hareket etmelidirler. Geçmişte sendikacıların yaptığı hataları konuşmak değil şu anda ne yapıldığı ve ilerisi için ne yapılması gerektiğini düşünen gerçek sendikacıların önümüzdeki dönemde çalışanları mutlu eden sendikacılık anlayışını baskıdan uzak tehdit ve kayırmacılığın olmadığı çalışanların memnuniyet anlayışının egemen olduğu bir yapının tesisini temenni ediyorum."
