CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Bandırma Devlet Hastanesi`nde Mobing uygulaması olduğunu ileri sürüp konuyu meclisin gündemin getirdiğini açıkladı.
CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça "sosyal kabadayılık" ve "duygusal saldırı" diye nitelediği mobbing`in, Bandırma Devlet Hastanesi`nde yapıldığı iddialarını Sağlık Bakanı Recep Akdağ`a sordu.
Türkiye Cumhuriyeti`nin kurulduğu günden bu yana devlet tarafından sürdürülen devletin sorumluluk ve yükümlülüklerinden birinin daha 3 Kasım 2012 günü terk edildiğini `Yani artık devletin hastanesi kalmadı` iddiasında bulunan Havutça, TBMM`yi by-pass ederek Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan yasal düzenleme sonucunda hastane yönetimlerine devletin memuru olmayan ve sözleşmeli olarak getirilen yöneticilerin astronomik ücretlerinin halktan "katılım payı" adı altında alınan paralarla ödenmesinin söz konusu olacağını söyledi.
Havutça, Bandırma Devlet Hastanesi`ndeki yönetim değişikliğinden sonra hastane personeline mobbing yapıldığı iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Havutça, gücü elinde bulunduranların başka bir grup insana veya bir kimseye "sosyal kabadayılık" yapması anlamına da gelen mobbing`in ancak padişahlık ve diktatörlük yönetimlerinde sık sık rastlanabileceğini belirterek, "Başbakanın tavırlarını örnek alan yöneticilerinin de kabadayılık üslubunu benimsiyor olması kabul edilemez bir yönetim anlayışıdır" dedi.
Namık Havutça, mobbing`in psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vererek çalışan üzerinde baskı kurulması amacını taşıdığına dikkat çekerek, bir tür duygusal saldırı ile yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla yönelen bu tür saldırganlığın AKP`li yöneticiler tarafından devlet kurumlarında kadrolaşma amacıyla kullanılan bir yöntem olarak sık sık kullanılmaya başlandığını vurguladı. Havutça, Bandırma Devlet Hastanesi`ndeki yönetim değişikliğinden sonra hastane personeline mobbing yapıldığı şikayetlerinin kendisine iletildiğini belirterek, konuyu Meclis`e taşıdığını söyledi.
Havutça: "Devletin hastanesi kalmadı"
Hükümetiniz tarafından 2002 yılından bu yana gerçekleştirmeye çalıştığınız `sağlıkta dönüşüm programı` adı altında uygulamaya çalıştığınız devlet hastanelerini özelleştirme politikalarınız kapsamında sağlık emekçilerinin itirazlarına rağmen, halka rağmen çalışmalarınızı ısrarla sürdürüyorsunuz. 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname TBMM by-pass edilerek yürürlüğe sokulmuş, Anayasa Mahkemesi`nde de 7 ret oyuna karşılık 7 iptal görüşü bildirilmiş, ancak Anayasa Mahkemesi`nin kuruluş kanunu gereğince Başkan`ın oyunun olduğu tarafın görüşü yönünde karar çıkmıştır. 663 sayılı KHK uyarınca 02.11.2012 günü kurulan kamu hastane birlikleri ile 1.000`in üzerinde kamu hastaneler kurumuna bağlı 830 hastanedeki hastanede yöneticilik yapan müdür ve müdür yardımcıları araştırmacı kadrosuna atandı. `Mevcut yöneticilerin % 80`ni ile çalışmaya devam edeceğiz` açıklamanıza karşın, araştırmacı olarak atanan idarecilerin % 1-2 si ile ancak sözleşme imzalanmıştır.
Buna göre;
1. Kararname uyarınca önce bir kamu hastaneleri birliği başkanlıklarına getirilen sözleşmeli personel en az ne kadar, en çok ne kadar ücret almaktadır? Kamu hastaneleri birliğinin diğer yöneticileri en az ne kadar, en çok ne kadar almaktadır?
2. Bu ücretler hangi kaynaklardan karşılanmaktadır? Halkın hastanelere ödediği ücretlerin ne kadarı kamu hastaneleri birliği başkan ve yöneticilerine aktarılmaktadır?
3. Sözleşme imzalanan yöneticilerde hangi kriterler aramaktadır ki, bir beyin cerrahı 2 bin 500 TL aylık alırken, yöneticilere 15 bin lirayı bulan ücretler ödenmektedir? Bu sözleşmelerin içeriğinde hangi maddeler bulunmaktadır? Tarafları kimlerdir?
4. İlk anda vatandaşı doğrudan etkilemeyeceği düşünülse de bu uygulamanın yani kamu hastaneleri birliği yöneticileri ile yapılan sözleşmeler gereği ödenecek yüksek ücretlerin halka nasıl yansıyacağını araştırdınız mı? Halkın cebinden yöneticilere ödenecek ücretlerin ne kadarı çıkacaktır?
5. Bakanlığınızca, halkın vergileriyle kurulmuş hastanelerin sözleşme ile bu yönetimlere devredilmesi halktan gizlenmeye çalışılan özelleştirme yöntemi olarak değerlendirilmemekte midir? Devlete hizmeti zorunlu kılan bir memurluk bağıyla bağlı olmamaları aksine sözleşmeye bağlı kaldıkları düşünüldüğünde bu yöneticilerin yönetimi sırasında olumsuzluklar yaşanırsa devlet bunun sorumlusu olacak mıdır?
6. Kamu hastaneleri birliği için belirlenen genel sekreterlerin kaçı AKP milletvekili aday adayı olmuştur; kaçı AKP il ve ilçe teşkilatlarında yöneticilik görevi almıştır?
7. Bandırma Devlet Hastanesi`nde yapılan görev değişikliklerinin ardından özellikle kadrolu personele `Mobbing` uygulandığı ve personelin baskı altında bulundurulduğu iddialarını araştırdınız mı? Bu uygulamanın sorumluları kimlerdir? Sorumlular hakkında yaptırım uygulanmış mıdır?
