Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Gazetemiz yazarı İsmail Hakkı Özsarı; ?Bilgi, bir gün dünyada tüm cahilleri yenecektir?

Gazetemiz yazarı İsmail Hakkı Özsarı; ?Bilgi, bir gün dünyada tüm cahilleri yenecektir?

?Bilgi, bir gün dünyada tüm cahilleri yenecektir?

SÖYLEŞİ : ÖNDER BALIKÇI
Bugünkü konuğumuz, içimizden biri. Gazetemiz YENİ ERDEK´in köşe yazarlarından İsmail Hakkı Özsarı.
1948 yılında, Çanakkale´ye bağlı Biga ilçesinin Karapürçek Köyü´nde doğan Özsarı, ilkokul ve ortaokulu Biga´da bitirdi. Bursa Eğitim Enstitüsü´nden mezun olan Özsarı, öğretmenliğe 1968 yılında, Kastamonu´da, fen bilgisi öğretmeni olarak başladı. 9 Eylül 1972´de, Karacabey Lisesi´ne atanan Özsarı, bu okuldan 1995 yılında emekli oldu.
27 yıllık meslek yaşamı bulunan İsmail Hakkı Özsarı ile söyleşimizi aşağıda sunuyoruz.
X X X
* Yaz aylarınız, Erdek´te geçiyor. Erdek ile yolunuz nasıl kesişti?
- Erdek´e çocukluğumdan bu yana geliyoruz. 15 yıldır burada yazlığım var. En az 4-5 ayımı geçirdiğim Erdek´i çok seviyorum.
* Kaç yıldır köşe yazısı yazıyorsunuz? Yazmak, sizin için ne anlama geliyor?
- 10 yıldır yazıyorum. Biz, faniyiz. Öldükten sonra malımı mülkümüz ortada kalmaz. Onlara mutlaka sahip çıkan olur. Ancak eğer varsa bilgimiz ve deneyimlerimiz, bizimle birlikte mezara gider. Bu gerçekten hareketle okurlarımla bilgi ve deneyimlerimi paylaşmaya çalışıyorum. İnsanın bilgilerini biriktirmesi güzel ama bunları paylaşmaması yanlış. Zaten yüce dinimiz de, paylaşmayı öğütler. Yazılarım nedeniyle çok olumlu izlenimler alıyorum. Başarılı oluyorsam, ne mutlu bana!
* Türk toplumu, çok az okuyor? Bunun nedenleri hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim?
- Türkiye´de birçok iş yanlış yürüyor. Değer yargıları çok değişik. İnsanların toplum içindeki değerleri ne yazık ki, sosyal statüleri, bilgi ve kültürleri ile değil, sahip oldukları zenginliklere dayalı şekilde belirleniyor. Oysa insanın değerliliğini ortaya koyması gereken en önemli gösterge, donanımlı olmasıdır. Örneğin, okuma ve güzel sanatlardan aldığı zevk, paylaşımcılığı en önemli meziyetlerin başlarında gelir. Zaten dinimizin ilk emri de, ?OKU´dur. Bu emir, sadece Kuran´ı okumak anlamında değildir. Sosyal bilimleri, edebi yapıtları, doğayı, hatta insanı iyi okumalıyız ki, yaşadığımız evrenin farkında olalım. Çok üzüldüğüm bir konu şudur. Özellikle öğretmen lokallerinde kitap okuduğumu gören bazı arkadaşlarım, ?Yahu hocam, kitabını evde oku. Gel, şuraya iki okey oynayalım. Burada kitap okumak biraz gösteriş olmuyor mu?´ diyorlar. Kitap okumanın yeri ve mekânı olur mu? Japonya´da insanlar, yürüyen merdivenlerde bile kitap okuyorlar. Yine Japonya´da, yılda kişi başına okunan kitap sayısı 25 iken, ülkemizde ise yılda, 25 kişiye bir kitap düşüyor. Bir televizyon kanalında izlemiştim. Amerika´daki bir kütüphanedeki kitap sayısı, ülkemizdeki kitapların sayısından fazlaymış. Ancak şu da bir gerçek ki, bizde diplomalı kişiler bile kitap okumuyorlar.
* Eğitim sistemimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Şimdi, konunun bam teline bastınız. En büyük sorunumuz işte burada yatıyor. Bizde, soran, sorgulayan, yargılayan bir eğitim sistemi yok. Zaten hem yöneticiler, hem de öğretmenler, böyle bir sistemi benimsemiyor. Okullarımızda bilgiler, hazır olarak veriliyor. Biz, bu bilgileri, bir yere, zamanı gelince kullanmak üzere alıp koyuyoruz. Türkler, bu yönüyle ?konservatif insan? tipine giriyor. Aynı, konserve kutusunda hapsedilen bezelyeler gibi. Nasıl ki, bu konserve kutusu içindeki bezelyeler azalmaz, ama çoğalmazsa, aynı onun gibiyiz.
* Yani, tutucu bir eğitim-öğretim sisteminin tutsağıyız, öyle mi?
- Hem de nasıl! Tutucu, gelişmeye kapalı, ezberci, biat eden, sorgulamayan bir eğitim-öğretim. Oysa çağdaş eğitim, kendi kendine yeten, kendi sorunlarını çözmeyi başaran, kişinin kendi ayakları üzerinde durmasını ve kendini ifade etmesini sağlamalıdır. Soran, sorgulayan bir insan tipini yetiştirmemiz gerekir ama nerede?
* Peki, kim suçlu?
- Bu sorunun yanıtına önce şu cümleyle başlayayım. Bu konuda öğretmenler de kesinlikle masum değil. Çünkü bizim öğretmenlerimiz, genelde kendi öğretmenlerinin çizgisinde gidiyorlar. Yani, aldıkları bilgileri satmakla yetiniyorlar. Neredeyse tamamına yakını kendilerini yenilemek niyetinde değil. Okumuyorlar ve yenilikleri izlemiyorlar. Sınıfta özgür bir ortam yaratamıyorlar. Çünkü, bu konuyu hiç önemsemiyorlar. Gelelim, öğretmen sendikalarına. Onlar da, sadece öğretmenlerin maaşları, özlük haklarıyla uğraşmayı, sendikacılık sanıyorlar. Oysa sendikaların, öğretmenleri çağdaş bir çizgide eğitmeleri gibi önemli bir görevleri daha var. Kısacası, bu eğitim-öğretim sisteminde Türk insanı, ?Söylesem, acaba ayıplarlar mı, yanlış mı konuşmuş olurum? endişesi içinde, düşündüğünü dile getiremeyen bir çizgiden kurtulamıyor. Ancak şu gerçeği de hiçbir zaman unutmamak gerekir ki, bilgi, dünyada bir gün, tüm cahilleri yenecektir.
* Türkiye´nin gidişini nasıl değerlendiriyorsunuz? Umut var mı, umut?
- Türkiye, batıya giden bir geminin güvertesinde, doğuya doğru hızla koşmaya çalışıyor. Değer yargılarımız birbirine girdi. Haram lokma yiyen adama eğer besmele çekiyorsa, ?Birinci sınıf Müslüman? değeri veriliyor. Oysa önemli olan haram lokma yememek değil midir? Dış politikamız fecaat! Büyük devlet adamımız Atatürk´ün bence çok önemli bir sözü vardı: ?Ruslarla dalaşmayın, Ortadoğu´ya bulaşmayın!? Şimdi, ülkemizin durumuna şöyle bir göz atın ve siz değerlendirin. Bu ortamda nasıl umutlu olabilirim ki?
* Artık iyi devlet adamı da yetiştiremiyoruz.
* Nasıl yetişsin ki? Bu kumaştan, böyle elbise çıkar. Sandığı müridin önüne koyarsanız şıh, hırsızın önüne koyarsanız, hırsız çıkar. Bu olumsuz ortam nedeniyle öncelikle aydın geçinenlerin, kendilerini sorgulamaları gerekir. İki kadeh içince ?Vatan kurtaran aslan? konumuna girenlere soruyorum. Siz, ne yapıyorsunuz? Dünya görüşünüze uygun bir partiye üye misiniz? Hangi sivil toplum örgütüne üye oldunuz? İsveç´te, bir vatandaş, 10-15 sivil toplum örgütüne üye olarak, siyasete ve ülkenin geleceğine sahip çıkmaya çalışıyor, haberiniz var mı? Bu konuda aklıma hemen şu anekdot geliyor. Yengeç anne, yavrusuna, ?Doğru şekilde yürü? deyince, şu yanıtı almış: ?Anne, hele sen bir yürü de ben görüp nasıl yürüneceğini öğreneyim?? Bizim aydınlarımız da, bir yürüseler de görsek!



Sıdıka Duman
5.09.2015 17:00:04
Çok değerli Hocam her daim anımsadığım salt doğruların mimarıdır hayatımda. Kendisine sevgi ve saygılarımla... Sohbetinize sağlık.

  • Perşembe 22.6 ° / 10.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 22.9 ° / 9.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 24.7 ° / 11.1 ° Güneşli