Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Bandırma'dan çıkan tek gol kralı: Özer Umdu

Bandırma

Balıkesirspor, Zonguldakspor, Adanaspor ve Beşiktaş'ın eski, başarılı futbolcularından Özer Umdu, kendi dönemlerindeki futbol anlayışı ile günümüzü değerlendirirken, ilginç açıklamalarda bulundu.

Röportaj : Önder BALIKÇI
Balıkesirspor, Zonguldakspor, Adanaspor ve Beşiktaş'ın eski, başarılı futbolcularından Özer Umdu, kendi dönemlerindeki futbol anlayışı ile günümüzü değerlendirirken, ilginç açıklamalarda bulundu.
1951 yılında, Bandırma'da doğan Özer Umdu ile yaptığımız söyleşiyi aşağıda sunuyoruz:
* Futbola ne zaman ve nerede başladınız?
-Futbola merakım çocuk yaşlarda, mahalle aralarında, Arnavut kaldırımlarında top oynayarak başladı. Babam, futbol oynamama çok kızardı. Ancak, futbolda iyi yerlere gelmeye başlamamın ardından en büyük destekçim babam oldu. Futbol yeteneğimi ilk keşfeden kişi, Bandırma Sanat Enstitüsü'nün orta kısmında okuduğum yıllarda Beden Eğitimi Öğretmenim olan rahmetli Fevzi Teker'dir. Ardından, Bandırma'nın amatör takımlarından Çelikspor'a, 17 yaşındayken geçtim. Sarı-kırmızılı renklere sahip bulunan Çelikspor'u, o dönemlerde, şimdi Almanya'da yaşayan Erdoğan Dansuk çalıştırıyordu. Erdoğan Hoca, bizi önce mahallede, sonra ise Çelikspor antrenmanında çalıştırırdı. Çelikspor'dan sonra Bandırmaspor Genç Takımı'nın formasını giydim. O dönem Bandırmaspor Genç Takımı'nın antrenörü olup, Geberik Ergin” diye anılan, rahmetli Ergin Turumtay'ın emeklerini de unutamam.
* Bandırmaspor'da profesyonel olarak forma giymedin, değil mi?
-İstedim ama olmadı. O dönemin Bandırmaspor Kulübü yöneticileri, bana iki yıllık sözleşme karşılığında 17 bin 500 lira teklif ettiler. Benim istediğim rakam bunun az üzerindeydi. Kabul etmediler. Bunun üzerine 25 bin liraya Çanspor'a transfer oldum.
* Gelelim, ilk profesyonel kulübün olan Balıkesirspor'a…
- 1971-1972 sezonuydu. Altın Kafa” lakabıyla anılan Mahmut Evren, Balıkesirspor'da oynuyordu. Bana, Pazar günü seçmelerimiz var, sen de katılsana” deyince bu futbolcu seçme maçında yer aldım ve ilk yarı çok iyi oynayarak, iki gol de attım. İkinci yarı ise çok kötüydüm. Neyse ki, seçme maçının ilk yarısını izleyip, sahadan ayrılan transfer komitesi, beni, ilk yarıdaki oyunuma göre değerlendirerek, transfer etti. O yıl, 50 bin liraya Balıkesirspor'un profesyonel oyuncusu oldum. Antrenörümüz ise Suat Mamat'tı.
* Balıkesirspor'da hem mutluluğu, hem de hüznü yaşadın diyebilir miyiz?
- Doğru. Kırmızı-beyazlı formayı giydiğim ilk yılımda, 2. Türkiye Ligi'nde gol krallığını bir golle kaçırdım. 1975-1976 sezonunda, 1. Lig'e yükseldik. O sezon, takımımın 32 golünden 21'ini ben filelere gönderdim. O yıllarda, müthiş bir Balıkesirspor seyircisi vardı. Taraftarlarımızın da desteğiyle İstanbul'un üç büyüklerini bile yenmeyi başarıyorduk. Bugün, Süper Lig'e yükselen Balıkesirspor'da, yine aynı taraftar desteğini memnuniyetle görüyorum.
* Balıkesirspor, 1. Lig'de yalnızca bir sezon kaldı ve yeniden 2. Lig'e düştü, değil mi?
- Hayır, Balıkesirspor küme düşmedi, düşürüldü. Yıllar sonra ilk kez, o sezon ile ilgili kişisel düşüncelerimi açıklamam gerektiğine inanıyorum. 1977-1978 sezonunda teknik direktörümüz, eski Galatasaray'lı Candemir Berkman'dı. O yıl, Balıkesirspor, Göztepe, Beşiktaş ve Orduspor, sezonn son iki haftasına küme düşme hattında girmişlerdi. Balıkesirspor olarak önce Balıkesir'de, Boluspor ve son haftada ise Adana'da, Adanaspor ile oynayacağımız maçları kazanmamız durumunda kümede kalacaktık. Balıkesir'de, Boluspor'u zor da olsa 2-1 yenmeyi başardık. Son maçımızı Adanaspor ile deplasmanda oynuyorduk. Maçın hakemi, Dünya Kupası'nda ilk kez maç yöneten Doğan Babacan'dı. Karşılaşmada 1-0 öne geçtik. Ancak kısa bir süre sonra Doğan Babacan aleyhimize öyle bir penaltı düdüğü çaldı ki, evlere şenlik! Komik ve inanılmaz bir karar! Hatta hiç unutmuyorum, bu kararın ardından bir takım arkadaşım, Doğan Babacan'ın yüzüne karşı çok ağır küfürler etmesine karşın hakem, duymazlıktan gelip, yürüdü gitti. Adanaspor, bu penaltıyı gole çevirdikten sonra bizim moralimizin de bozulmasından yararlanarak, iki gol daha atıp, 3-1 kazandı ve biz, küme düşmedik, DÜŞÜRÜLDÜK! O gün de, bugün de hissiyatım, maçın hakeminin, bilinçli bir şekilde Balıkesirspor'un küme düşürülmesine hizmet ettiği şeklindedir.
* Balıkesirspor'un ardından hangi takıma gittin?
- Balıkesirspor'da 5 sezon geçirdim. Bir yılı 1. Lig, 4 yılı ise 2. Lig'de. Sonra Zonguldakspor'a giderek, 3 sezon da bu takımın forması altında mücadele verdim. O dönemde Zonguldakspor'un teknik direktörü çok başarılı ve çağdaş bir hoca olup, insani yönleri güçlü, felsefik düşünceleri sağlam Gündüz Tekin Onay'dı. Ondan çok şey öğrendim. Yönetiminde sendikacıların bulunduğu kulübün ekonomik yapısı çok güçlüydü. 
* Sonra yolun, Adanaspor'la buluştu.
-Evet. 3 yıl Zonguldakspor'da ter döktüm. Sonra Adanaspor'lu İsa, Zonguldakspor'a gelirken, ben, Adanaspor'a geçtim. Yani, iki kulüp, bizi takas etti. 1978-1979 sezonunda, 1. Lig'de, Adanaspor forması altında futbol yaşantımın en önemli olayı gerçekleşti. O sezon, Adana'da, Boluspor ile sezonun son maçını oynayacağız. Formasını giydiğim Adanaspor, bu maçı kazanırsa kümede kalacak, ben, bir gol atarsam, gol kralı olacağım. Boluspor'a ise kümede kalması için beraberlik yetiyor. Tabii, o yıllarda, galibiyete bugünkü gibi 3 değil, 2 puan veriliyordu. Maçı 2-0 kazanarak ligde kalırken, ilk golü atıp, 15 golle gol krallığını elde ettim. Beşiktaş'ın göçü santraforu Paonoviç ise 14 golle ikinci sırada kaldı. Bu maçın sonucuyla Boluspor, 2. Lig'e düştü. Bu maçta Adanaspor'un teknik direktörü Tamer Güney'di. Maçı, Hilmi Ok yönetmişti.
* Adanaspor'da başka anıların var mı, Özer?
- Adanaspor'da, futbolcu olarak büyük havamız vardı. Taraftarların ilgisinden, sokakta bile rahat yürüyemezdik. Yine, 1978-1979 sezonunda, UEFA Kupası'nda, Macaristan'ın Honved takımıyla eşleştik. Macaristan'daki maçta rakibimize 6-0 yenilip, Adana'da 2-2 berabere kalarak elendik. 1979-1980 sezonunda, yine aynı kupada, Adana'da, İtalya'nın ünlü İnter takımıyla karşı karşıya geldik. İlk yarıyı benim golümle 1-0 önde bitirdik. Ama ikinci yarıda İnter, ard arda attığı gollerle maçı 3-1 kazandı. İtalya'da oynadığımız maçı da 4-1 kaybederek, elendik.
* Gelelim, Beşiktaş'lı Özer'e…
-Beşiktaş'ta, 1980-1981 sezonunda forma giydim. O sezon, Beşiktaş, umduğunu bulamadığı forveti Bora'yı, Adanaspor'a satarken, beni kadrosuna kattı. Adanaspor'dan geldiğim Beşiktaş'ta o sezon 8 gol attım. Daha sonra yeniden Adanaspor'a döndüm ama futboldan çok bıkmıştım. Bu takım forması altında, 36 yaşında, jübileyle futbola veda ettim. 16 yıllık profesyonel futbol yaşamım boyunca hiçbir takımda yedek kalmadım. Çok az sakatlandım.
* Forvet oyuncusu olarak çekindiğin savunma oyuncuları var mıydı?
- Hayır. Bildiğiniz gibi ben, santrafor mevkiinde oynadığımdan, stoperlerle karşı karşıyaydım. Boy olarak genelde onlardan küçüktüm. Buna karşın, futbolculuk yaşamımdaki tüm gollerimin hemen hemen yarısını kafayla attım. Yanlış anlaşılmasın ama o dönemdeki stoperlerin futbol zekaları bence yetersizdi. Bu nedenle onları kandırmak benim için kolay oluyordu. Hava topuna çıkarlarken zamanlama hatası yaptıklarından ben, onlardan çok daha iyi bir zamanlamayla yükselip, topu kafayla filelere gönderirdim.
* Eski hakemlerle günümüz hakemliğini nasıl kıyaslarsın?
- Günümüz hakemliği çok daha iyi. Çünkü, bizim dönemimizin hakemleri, ev sahibi seyircinin çok etkisinde kalırlar ve kararlarıyla deplasman takımlarını mağdur ederlerdi. O zamanki güvenlik önlemleri de yetersizdi. Şimdi ise durum çok farklı. Hakemlerimiz, hata yapsalar bile art niyetli değiller.
* Futbolu bıraktıktan sora futbolun dışında kaldın. Hiç, teknik adamlık yapmadın. Neden?
- O dönemde futbolun, bugünkü gibi çok büyük bir sektör durumuna geleceğini hiç düşünmedim. İnsanlar, bazen geleceği göremiyor ve hatalı kararlar verebiliyor.
* Neden, bugün Türk futbolunda çok yetenekli oyuncular yetişmiyor?
- Bilemiyorum. Sanıyorum ki, alt yapılarımız çok yeterli değil. Teknik adamlar, çalıştırdıkları genç futbolcuları, antrenmanlarda yeterince özgür bırakmıyor ve yeteneklerinin gelişmesinin yolunu açmıyorlar.
* Gelelim, yeniden Balıkesirspor'a. Bir yanlış anlaşılma sonucunda, Balıkesir'de, sizin öldüğünüz şeklinde bir söylenti yayıldı. Ne hissettiniz?
-  2006 yılıydı. Nasıl olduysa, rahmetli olduğuma ilişkin bir söylenti ortaya çıktı. Baktım ki, ATV başta olmak üzere önemli kanallar, benim öldüğüm haberini yayınlıyorlar. Daha sonraki dönemde, Balıkesirspor Kulübü yöneticileri, takımın, 3. Lig'den 2. Lig'e çıktığı yıl, beni şampiyonluk gecesine çağırdı. O gecede vali, Biz, bu haberin çıktığı günlerde, Burhaniye'deki bir maçtan önce senin için saygı duruşu bile yaptırmıştık” dedi. Birçok eski futbolcu arkadaşım ve dostum, bu olaydan sonra beni telefonla aramıştı. Böylece, çok sevildiğimi bir kez daha anladım.
* Balıkesirspor, önümüzdeki sezon Süper Lig'de mücadele edecek. Asansör takım” olmaması için yöneticilere ne önerirsin?
- Artık günümüz futbolu ekonomiye dayalı. Ancak gördüğüm kadarıyla kulüp yönetimiyle belediyenin arası kopuk. Bunu doğru bulmuyorum. Takıma mutlaka birkaç yeni takviye gerekiyor. Bu sezon da takımın başında teknik direktör olarak İsmail Ertekin'e görev verilmesi istikrar için gereklidir. Çok sevdiğim Balıkesirspor'a, Süper Lig'de başarılar diliyorum.         



Anahtar Kelimeler: 0
  • Salı 28.5 ° / 14.1 ° false
  • Çarşamba 26.4 ° / 14.4 ° Güneşli
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli