Muhterem Müslümanlar!
İnsanın yaratılış amacı; yaratıcısını, Rabbini tanımak, O`na iman edip ibadet etmektir. Bu amaca ulaşmak ancak ilimle ve bilgi ile mümkün olur. Helal-haram, iyi- kötü, yanlış-doğru, iman-küfür hep ilim sayesinde birbirinden ayırt edilebilir. Bu yüzden yüce dinimiz İslam`ın ilk emri "oku" olmuştur. Öyleyse dünyayı imar etmek, âhireti kazanmak ilimle mümkündür. İlimsiz dünya yaşanmaz, ilimsiz âhiret de kazanılmaz.
Değerli Kardeşlerim!
Yüce kitabımız Kur`an-ı Kerimin ayetleri ve Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed`in hadisi şerifleri incelendiği zaman İslam dini kadar ilmin ve âlimin değerini yücelten başka bir din ve düşünce sisteminin olmadığı çok açık görülecektir. Yüce Rabbimiz Allah (cc) Kur`an-ı Kerimin çeşitli ayetlerinde;
"Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (1)
"Kulları içinde ancak âlimler, Allah`a (gereğince) saygı duyarlar." (2) "Allah, içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir" (3)
"Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun" (4)
"Sakın cahillerden olma."(5)
"Deki: Rabbim, ilmimi arttır." (6) buyurarak, ilmi ve ilim sahiplerini övmüştür.
Sevgili Peygamberimiz de;
"ilim mü`minin yitik malıdır. Onu nerede bulursa alsın." (7)
"İlim tahsil etmek kadın-erkek her müslümana farzdır."(8)
"Âlimler, peygamberlerin varisleridir". (9)
"Yalnız şu iki kimseye gıpta edilir: Allah`ın kendisine ihsân ettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse ve Allah`ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimse."(10) buyurmuşlardır.
Muhterem Mü`minler!
Sevgili Peygamberimizin, Mescid-i Nebevînin en önemli kısmını okul yapması; Bedir savaşında alınan esirlerin serbest bırakılmalarının on müslümana okuma yazma öğretme şartına bağlanması, Hz. Muhammed`in ilme verdiği değerin açık ifadesidir.
Değerli Müminler!
Milletler kitaplarıyla yükselirler. Medeniyetler bilimle ve kitaplarla kurulur. Âlimler eserleriyle yaşarlar. Buhari, Gazali, Râzi, Taberi ve daha niceleri geride bıraktıkları eserleriyle aramızdadırlar. Okumayan, ilim adamı yetiştirmeyen, ilmî araştırmalara önem vermeyen milletlerin kalkınmaları mümkün değildir. Kahvehaneleri ve meyhaneleri dolu, kütüphaneleri boş olan milletlerin yarınları yoktur. Kitapları raflarda çürüyen toplumların geleceği karanlıktır. Kurtuluşun yolu kitaba, kütüphaneye yani bilgiye koşmaktır.
Dinimize göre öğrenilecek ilmin faydalı olması da gerekir. İlimden maksat onu hayata geçirmek ve yaşamaktır. Yaşanmayan ve faydası olmayan bir ilim, insan için kuru bir yüktür. Sevgili Peygamberimiz "Rabbim! Faydasız ilimden Sana sığınırım" (11) diye dua ettiği bildirilmektedir. Demek ki, vahiyle aydınlanmamış bilgi, fayda yerine birey, ya da insanlığa zarar getirebilmektedir. Onun içindir ki Yunus Emre de
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Bu nice okumaktır
O halde Müminler!
İlme önem vereİim. İmanlı bir gençlik yetiştirmek için elinizden geleni yapalım. Evimizde mutlaka bir kitaplık kurmaya gayret edelim. Her gün muhakkak biraz kitap okumaya çalışalım.
Hutbemi Sevgili Peygamberimizin bir tavsiyesi ile bitiriyorum; "Ya öğreten, ya öğrenen, ya dinleyen, ya da ilmi seven ol. Fakat sakın beşincisi olma, yani bunların dışında kalma, yoksa helak olursun"(12)
1- 39/Zümer,9
2- 35/Fatır, 28
3- 58/Mücadele,11
4- 16/Nahl,43
5- 6/En`am, 35
6- 20/Taha, 114
7- Tirmizi, İlim,19-2688
8- Keşfu`l-Hafa, C. 2, S. 43
9- Tac, C. 1 S. 97
10- Riyazü`s-Salihin,H.1380
11- Müslim,Kitabüzikr.73
12-Mecmauz-Zevaid,C.1 S.122
