Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Havutça'nın danışmanı Tarkan Olcay: Yaptığım her iş, görev, öğrenme ve yenilikleri de beraberinde getiriyor”

Havutça

Geçen Sayıdan Devam *İşinizi seviyor musunuz?

Geçen Sayıdan Devam
*İşinizi seviyor musunuz?
-Kısaca, evet. 24’üncü dönemde, CHP Balıkesir Milletvekilimiz Sayın Havutça’nın danışmanlığı yapıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde danışman olarak görev yapamaya başlayalı 12 yıl oldu. İş performansını etkileyen en önemli unsur hiç kuşkusuz çalışan mutluluğudur. Türkiye’de kime sorsanız işini mutsuz olduğu için değiştirmek istiyor. Bana kalırsa bu çok ciddi toplumsal bir sorun. Çünkü, çalışma performansınızı olumsuz etkileyen bir işte çalışıyor olmanız genel anlamda ekibinizi, çalışma ortamınızı ve sonuç olarak en genel anlamda toplumsal verimliliği olumsuz etkileyecektir. Bana “işini seviyor musun?” diye sorulduğunda, “işimin sevmediğim yanları da var” diye yanıt veriyorum. Sevmediğim yanları da var elbette ama buna odaklanırsanız vardığınız nokta mutsuzluk ve sonrasında verimsizliğe ulaşırsınız. Yaptığım herhangi bir iş veya görevden mutlaka yeni bir şey öğrenmeye odaklanıyorum, ki bu durum öğrenme ve yenilikleri beraberinde getiriyor. Sonuç, işiniz keyifli duruma geliyor. Hemen belirtmeliyim ki, Namık Bey’in aramızdaki sohbetlerde hep söylediği bir şey var: “Öğrenmek, yeni şeyler öğreniyor olmak, yolumuzu aydınlatıyor.” Biliyorsunuz Namık Bey, bir öğretmen. Avukat. Onunla yaptığımız sohbetler de zihnimde açtığı bir yoldur, yeni bir şeyler öğrenme sevdası. O şimdi, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nde Siyaset Bilimi üzerine yüksek lisans yapıyor. Beni de hukuk okumaya teşvik etti. Ben de Açık Öğretim Fakültesi’nde Adalet okuyorum. Bu yıl bitecek. Hukuka kulak dolgunluğum var elbette. Yasamada çalışıyor olmak bana büyük bir avantaj sağlıyor… Evet, işimi seviyorum. Zor, yorucu olduğu kadar ve sevmediğim bölümleri olsa da hem ilgimi, hem öğrenmemi, hem gelişimimi destekleyecek yönleriyle işimi seviyorum. Diğer yandan, yardım etmenin, öğretmenin, paylaşmanın mutluluğu artırdığına inanıyorsanız, bu işi yapabilmeniz çok kolaylaşıyor. Sık sık ve zamansız çalan telefonlardan usanabilirsiniz ama yol gösterilmeyi bekleyen biri ise karşınızdaki, ya da bir hasta yakınıysa, veyahut sizden doğrudan bir istekte bulunulmasa da deneyiminizle kimin, neye ihtiyaç duyduğunu anlayabiliyorsanız ve bunun üzerine küçük de olsa onların işlerini kolaylaştıracak yardımda bulunuyorsanız, başınızı yastığa huzurlu koyduğunuz gecelerin sayısı artıyor. Bu da size işinizi sevmenizde yardımcı oluyor.
Ancak, şunu da hemen belirtmeliyim. Biz, danışmanlar ne yazık ki siyaset yapamayız. Yasaktır! 6253 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanununun 30’uncu maddesi danışman, ikinci danışman (sekreter) ilave (yardımcı) personelin çalışma şartlarını hükme bağlamıştır. Bu maddeye dayandırılarak TBMM Divan Başkanlığınca çıkarılan 19 numaralı karar ile yani bir çeşit yönetmeliğin 15’nci maddesine göre danışman, ikinci danışman (sekreter) ve ilave personel herhangi bir siyasi partiye üye olamaz ve siyasi faaliyetlerde bulunamaz. Konuya siyaset yapmadan yaklaştığımızda karşımıza büyük bir çelişki çıkmıyor mu? Bir milletvekilinin danışmanısınız ve siyasi partiye üye olamıyorsunuz. Siyasi faaliyet, külliyen yasak! Böyle bir çelişkiyle işinizi, siyasetin etrafından dolanarak hayata geçiriyorsunuz.
*Milletvekili Havutça ile ilişkile riniz nasıl? Havutça hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
-Biliyorsunuz, Namık Havutça bir öğretmendir… Hemen şunu söylemeliyim ki; bilgi çağının öğretmenleri sahip oldukları değer yargıları, düşünceleri ile değişime, gelişime, çağdaşlığa açık olan, toplum içindeki farklılıkları toplumsal zenginlik olarak algılayanlardır. Öğretmenin “sınıfta sadece ders veren” biri olduğunu düşünürseniz bu düşünceyi sahiplenenlerin yanıldıklarını söylerim… Okul çağlarımda benim öğretmenliğimi yapmadı ama Meclis çatısı altında Namık Havutça ile çalıştığım süre içinde sözünü ettiğim düşüncelerimin ete kemiğe büründüğü öğretmen Namık Havutça’ydı demeliyim. Sayın Havutça’nın hukukçu mesleğinin kişiliği ve tavrını da unutmamalıyım. Bağımsızlığa, özgürlüğe ve demokrasiye inanmış ve kendini adamış birinin kaynağı ve dayanağı hukuktur. Bunu, Sayın Havutça’da çok net görürsünüz. Gerçek şudur ki, eğitimci ve hukukçu deneyimin onun siyasetçi kimliği ve siyasi kişiliği ile örtüşüyor. Sendika ve dernek gibi sivil toplum örgütlenmelerindeki aktif yaşamı, belediye meclis üyeliği ve il genel meclis üyeliği gibi siyasette yerine getirdiği görevleri bütün bir yerde harmanladığınızda “halka dokunan” siyasetçi ortaya çıkıyor. Ben biliyorum ki ve görüyorum ki milletvekili olarak halkla iç içe olan bir kişilik. Sevilen biri. Böylesi bir duruma çalışkanlığınızı eklediğinizde siyasette başarı kaçınılmaz olur. İşte, milletvekili olarak tanıdığım sayın Havutça böyle biri. Başarılı biri ile çalışmak ve daha önce söylediğim herhangi bir iş veya görevden mutlaka yeni bir şey öğrenmeye odaklanıyor olmak, bir araya geldiğinde işiniz keyifli duruma geliyor. (SON)



  • Cuma 23 ° / 11.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli